Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİT, -Tİ : Turkish Turkish

irini başkasına karşı kışkırtma

FİT, -Tİ : Turkish Turkish

ödeşme, razı olma

FİT, -Tİ : Turkish Turkish

ıngiliz uzunluk ölçüsü birimi olan "fut" sözcüğünün çoğulu (türkçede tekil anlamda kullanılır)

FİTÇİ : Turkish Turkish

kışkırtıcı, arabozucu, kovcu

FİTÇİLİK : Turkish Turkish

kışkırtıcılık, arabozuculuk, kovculuk

FITIK : Turkish Turkish

ıç organlardan bir parçanın daha çok bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık

FITIK OLMAK : Turkish Turkish

üyük sıkıntı duymak

FITIKLI : Turkish Turkish

fıtığı olan, kavlıç

FİTİL : Turkish Turkish

lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş ya da dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde

FİTİL : Turkish Turkish

derin yaraların tedavisinde; yara içine salınan steril gaz bezi şeridi

FİTİL : Turkish Turkish

anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç

FİTİL : Turkish Turkish

eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşucu madde

FİTİL : Turkish Turkish

kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol

FİTİL : Turkish Turkish

koltuk ve sandalye gibi oturulan eşyanın yapımında dikiş ya da çivileri gizlemekte kullanılan şerit

FİTİL : Turkish Turkish

dokunuşunda yolları olan kumaş

FİTİL : Turkish Turkish

elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu

FİTİL FİTİL BURNUNDAN GELMEK : Turkish Turkish

- burnundan gelmek

FİTİL GİBİ : Turkish Turkish

çok sarho?

FİTİL OLMAK : Turkish Turkish

(argo) çok sarhoş olmak; çok kızmak

FİTİLCİ : Turkish Turkish

fitil yapan ya da satan kimse

FİTİLCİ : Turkish Turkish

kargaşalık çıkaran (kimse)

FİTİLLEME : Turkish Turkish

fitillemek eylemi

FİTİLLEMEK : Turkish Turkish

fişek, dinamit gibi patlayıcı maddelerin fitilini ateşlemek

FİTİLLEMEK : Turkish Turkish

irini kızdırmak ya da kışkırtmak, fitil vermek

FİTİLLENME : Turkish Turkish

fitillenmek eylemi