Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖMME KİLİT : Turkish Turkish

gövdesi kapak ya da çekmecenin kenarına açılan yuvaya gömülerek takılan kilit

GÖMMEK, -ER : Turkish Turkish

toprağın içine koymak, toprakla örtmek

GÖMMEK, -ER : Turkish Turkish

ir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek

GÖMMEK, -ER : Turkish Turkish

ir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak, sokmak

GÖMMEK, -ER : Turkish Turkish

irinin cenaze törenine katılmak ya da bir cenazeyi kaldırmak

GÖMMEK, -ER : Turkish Turkish

irinden daha çok yaşamak

GÖMÜ : Turkish Turkish

toprak altına gömülerek saklanmış para ya da değerli şeyler, °define

GÖMÜCÜ : Turkish Turkish

ölüyü gömen kimse

GÖMÜCÜ : Turkish Turkish

gömü bulmak amacıyla kazı yapan ya da yaptıran kimse, °defineci

GÖMÜK : Turkish Turkish

gömülmüş olan, iyice gömülü

GÖMÜKLÜK : Turkish Turkish

gömük olma durumu

GÖMÜLDÜRÜK : Turkish Turkish

oyunduruğa geçirilen kısa değnek

GÖMÜLDÜRÜK : Turkish Turkish

eyerin geriye kaymaması için atların boyunlarından aşırılıp kolanlarına bağlanan kayış

GÖMÜLME : Turkish Turkish

gömülmek eylemi

GÖMÜLMEK : Turkish Turkish

gömmek eylemi yapılmak ya da gömmek eylemine konu olmak

GÖMÜLMEK : Turkish Turkish

kendini gömmek

GÖMÜLMEK : Turkish Turkish

yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak

GÖMÜLMEK : Turkish Turkish

ir şeyin derinliğine inmek

GÖMÜLMEK : Turkish Turkish

dalıp gitmek

GÖMÜLTÜ : Turkish Turkish

avcının avını beklerken içine saklandığı çukur

GÖMÜLÜ : Turkish Turkish

gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan

GÖMÜLÜ : Turkish Turkish

atmış, kaybolmuş olan

GÖMÜLÜŞ : Turkish Turkish

gömülmek eylemi ya da biçimi

GÖMÜT : Turkish Turkish

ölünün gömüldüğü yer, sin, °mezar, °kabir, °makber

GÖMÜTLÜK : Turkish Turkish

gömütlerin bulunduğu alan, sinlik, mezarlık, °kabristan