Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HAKKETMEK (-İ, -A) : Turkish Turkish

maden, ağaç, taş üzerine elle yazı ya da şekil oymak

HAKKETMEK (-İ, -A) : Turkish Turkish

(-i) yazı ve şekilleri kazıyarak silmek

HAKKI GEÇMEK : Turkish Turkish

irinin payından, başkası almış olmak

HAKKI GEÇMEK : Turkish Turkish

irinde ya da bir şeyde emeği olmak

HAKKI İÇİN : Turkish Turkish

kutsal şeyleri anlatan sözcüklerden sonra getirilerek ant içmek için söylenir

HAKKI ÖDENMEZ : Turkish Turkish

onun iyliklerine, emeklerine karşılık olarak ne yapılsa azdır

HAKKI OLMAK : Turkish Turkish

payı, alacağı, hissesi olmak

HAKKI OLMAK : Turkish Turkish

sözünde, düşüncesinde, savında haklı olmak

HAKKI SÜKÛT : Turkish Turkish

- hakkısükût

HAKKI VAR : Turkish Turkish

doğru düşünüyor, doğru söylüyor, doğru davranıyor

HAKKIHIYAR : Turkish Turkish

seçme hakkı, muhayyerlik

HAKKIHUZUR : Turkish Turkish

ir toplantıda bulunma karşılığı alınan para

HAKKIN RAHMETİNE : Turkish Turkish

kavuşmak (ya da hakka kavuşmak, hakka yürümek) ölmek

HAKKINDA : Turkish Turkish

ılgili olarak, üzerine, konusunda

HAKKINDAN GELMEK : Turkish Turkish

zor bir işi başarıyla sona erdirmek, üstesinden gelmek

HAKKINDAN GELMEK : Turkish Turkish

yenmek, öç almak ya da cezasını vermek

HAKKINI ARAMAK : Turkish Turkish

hakkı olduğuna inandığı şeyi elde etmeye çalışmak

HAKKINI HELAL ETMEK ( YA DA ETMEMEK) : Turkish Turkish

hakkını, emeğini bağışlamak (bağışlamamak)

HAKKINI VERMEK : Turkish Turkish

gereğini tüm olarak yerine getirmek

HAKKINI VERMEK : Turkish Turkish

irinin çalışmasının karşılığını gereğince değerlendirmek

HAKKISÜKÛT, -TU : Turkish Turkish

susmalık, sus payı

HAKKIYLA : Turkish Turkish

gereği gibi, iyice

HAKLAMA : Turkish Turkish

hakkından gelme, yenme

HAKLAMAK : Turkish Turkish

hakkından gelmek, bozmak, perişan etmek, yenmek

HAKLAMAK : Turkish Turkish

kırmak, bozmak