Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HAMAMBÖCEĞİGİLLER : Turkish Turkish

düzkanatlılar takımına giren, örnek hayvanı hamamböceği olan bir familya

HAMAMCI : Turkish Turkish

hamam işleten kimse

HAMAMCI OLMAK : Turkish Turkish

oy aptesi alması gerekmek

HAMAMCILIK : Turkish Turkish

hamamcı olma durumu ya da hamamcının işi

HAMAMIN NAMUSUNU KURTARMAK : Turkish Turkish

görünüşü kurtarmaya yönelen birtakım yetersiz çarelere başvurarak, kötü bilinen bir yere onur kazandırmaya çalışmak

HAMAMLIK : Turkish Turkish

kimi evlerde yıkanmak için ayrılmış, çoğunlukla içi ve yanları çinko kaplı, dolaba benzer yer

HAMAMOTU, -NU : Turkish Turkish

vücuttaki gereksiz kılları almak için çamur kıvamına getirilip sürülen toz

HAMAMTASI, -NI : Turkish Turkish

yıkanırken su dökünmeye yarayan tas

HAMARAT TAZE : Turkish Turkish

çalışkan, becerikli (kadın)

HAMARAT, -TI : Turkish Turkish

ev işlerinde çok çalışkan ve becerikli kadın

HAMARATÇA : Turkish Turkish

hamarat bir biçimde, oldukça hamarat

HAMARATLAŞMA : Turkish Turkish

hamaratlaşmak eylemi

HAMARATLAŞMAK : Turkish Turkish

hamarat duruma gelmek, hamarat olmak

HAMARATLIK : Turkish Turkish

hamarat olma durumu, çalışkanlık

HAMASET, -Tİ : Turkish Turkish

yiğitlik, kahramanlık, cesaret

HAMASİ : Turkish Turkish

yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, koşuk)

HAMAYLI : Turkish Turkish

omuzdan çapraz olarak bele inen bağ, °hamail

HAMAYLI : Turkish Turkish

muska

HAMBELİ : Turkish Turkish

ıslamlıkta sünnet ehli denen dört mezhepten biri

HAMBELİ : Turkish Turkish

u mezhepten olan (kimse)

HAMBURGER : Turkish Turkish

özel hazırlanmış, küçük yuvarlak ekmeğin arasına büyükçe yassı köfte ve isteğe göre turşu, domates vb. konmuş yiyecek

HAMBURGERCİ : Turkish Turkish

hamburger yapan ya da satan kimse

HAMBURGERCİ : Turkish Turkish

hamburger yapılıp satılan yer

HAMEL : Turkish Turkish

koç burcu

HAMHALAT, -TI : Turkish Turkish

kaba saba, görgüsüz