Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HARMAN DÖVMEK : Turkish Turkish

ekin tanelerini saptan ayırmak işini yapmak

HARMAN ETMEK ( YA DA YAPMAK) : Turkish Turkish

irçok çeşitten birer parça alıp yeni bir karışım oluşturmak

HARMAN SAVURMAK : Turkish Turkish

tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgâra karşı savurmak

HARMAN SONU : Turkish Turkish

harmandan sonra kalan, toprakla karışmış tahıl

HARMAN SONU : Turkish Turkish

üyük bir varlık ya da işten sonra kalan bölüm

HARMAN SONU DERVİŞLERİN : Turkish Turkish

ir işin sonunda iyi pay alanlar için söylenir

HARMAN YERİ : Turkish Turkish

üzerinde harman dövülen, özellikle sıkıştırılmış sert toprak düzlük

HARMANCI : Turkish Turkish

harman işiyle uğraşan kimse

HARMANCILIK : Turkish Turkish

harmancı olma durumu

HARMANCILIK : Turkish Turkish

harmancının işi

HARMANDALI : Turkish Turkish

(ege bölgesinde) bir çeşit zeybek oyunu

HARMANİ : Turkish Turkish

- harmaniye

HARMANİYE : Turkish Turkish

ütün vücudu saran, kolsuz ve kimi vakit kukuletalı bir çeşit üst giysisi, pelerin

HARMANLAMA : Turkish Turkish

harmanlamak eylemi, karıştırma işi, tütün vb. işlemede kullanılan bir teknik

HARMANLAMAK : Turkish Turkish

harman etmek

HARMANLAMAK : Turkish Turkish

ir çember oluşturacak biçimde dolaşmak

HARMANLAMAK : Turkish Turkish

(gemi) az bir dümen açısıyla büyük bir eğri çizerek yürümek

HARMANLANMA : Turkish Turkish

harmanlanmak eylemi

HARMANLANMAK : Turkish Turkish

tütün, çay, içki gibi şeylerin birkaç çeşidi birbirine katılıp karıştırılmak

HARMANLANMAK : Turkish Turkish

(ay) çevresinde ayla oluşmak

HARMANLAYICI : Turkish Turkish

harmanlama yapmaya yarayan düzenek

HARMONİ : Turkish Turkish

uyum, °armoni, °ahenk

HARMONYUM : Turkish Turkish

dış görünüşü piyanoya benzeyen, körüğü ayakla işletilen küçük org

HARNUP : Turkish Turkish

keçiboynuzu

HARP AÇMAK : Turkish Turkish

- savaş açmak