Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HASSAS : Turkish Turkish

çabuk duygulanan, duygun, duyar, duyarlı, içli, alıngan

HASSAS : Turkish Turkish

çabuk etkilenen

HASSAS : Turkish Turkish

yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (aygıt)

HASSASİYET, -Tİ : Turkish Turkish

hassaslık, duygunluk, duyarlık

HASSASLAŞMAK : Turkish Turkish

duyarlı duruma gelmek, duyarlığı artmak

HASSASLIK : Turkish Turkish

hassas olma durumu, °hassasiyet

HASSATEN : Turkish Turkish

ayrıca, özellikle, °bilhassa

HASSE : Turkish Turkish

ir çe?it pamuklu kuma?

HASTA : Turkish Turkish

sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, sayrı (kimse, hayvan)

HASTA : Turkish Turkish

hekime başvuran ya da hekim gözetiminde olan (kimse)

HASTA : Turkish Turkish

(organ için) sağlığını yitirmiş

HASTA : Turkish Turkish

anormallik gösteren, düzenini yitirmi?

HASTA : Turkish Turkish

dengesiz; ruhsal dengesi bozuk

HASTA : Turkish Turkish

parasız, züğürt

HASTA ETMEK : Turkish Turkish

hasta olmasına yol açmak

HASTA OLMAK ( YA DA DÜŞMEK) : Turkish Turkish

hastalanmak

HASTABAKICI : Turkish Turkish

sağaltımla ilgili hekimin buyruklarını yerine getirip hastaya bakan, hemşirelere yardım eden kimse

HASTABAKICILIK : Turkish Turkish

hastabakıcı olma durumu

HASTABAKICILIK : Turkish Turkish

hastabakıcının işi

HASTALANDIRMAK : Turkish Turkish

hasta etmek, hastalanmasına neden olmak

HASTALANMAK : Turkish Turkish

sağlığı bozulmak, esenliğini yitirmek, hasta olmak

HASTALIK : Turkish Turkish

organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyoloji görevlerinin bozulması durumu, sayrılık, °maraz, "esenlik" karşıtı

HASTALIK : Turkish Turkish

uh sağlığının bozulması durumu

HASTALIK : Turkish Turkish

itkilerin yapılarında görülen bozukluk

HASTALIK : Turkish Turkish

aşırı düşkünlük, takıntı