Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HASTALIK ALMAK (HASTALIK KAPMAK YA DA HASTALIKA TUTULMAK) : Turkish Turkish

ulaşıcı bir hastalığa yakalanmak

HASTALIKLI : Turkish Turkish

vücut direnci az olan, çabuk hastalanan, °mariz

HASTALIKLI : Turkish Turkish

herhangi bir hastalığı olan

HASTALIKLI : Turkish Turkish

sağlığını, düzenini yitirmiş

HASTANE : Turkish Turkish

hastaların yatırılarak sağaltıldıkları sağlık kurumu, sayrılarevi

HASTANELİK : Turkish Turkish

hastaneye kaldırılacak durumda olan

HASTANELİK ETMEK : Turkish Turkish

irini aşırı derecede dövmek

HASTANELİK OLMAK : Turkish Turkish

hastaneye yatmayı gerektirecek kadar hastalanmak

HASTANELİK OLMAK : Turkish Turkish

çok dayak yemek

HASTANEYE KALDIRMAK ( YA DA YATIRMAK) : Turkish Turkish

sağaltım amacıyla hastaneye götürmek

HAT BEKÇİSİ : Turkish Turkish

demiryolunu, telefon, telgraf hatlarını gözetleyip koruyan görevli kimse

HAT ÇEKMEK : Turkish Turkish

telefon, telgraf tellerini döşemek ya da direklere germek

HAT, -TTI : Turkish Turkish

çizilerek oluşturulan iz, çizgi

HAT, -TTI : Turkish Turkish

yazı

HAT, -TTI : Turkish Turkish

ulaşımı sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin tümü, yol, geçek

HAT, -TTI : Turkish Turkish

elektrik akımı taşıyan tel ya da kablo dizgesi

HAT, -TTI : Turkish Turkish

telefon, telgraf, televizyon gibi aygıtlarla iletişimi sağlayan yol, kanal

HAT, -TTI : Turkish Turkish

karşıt güçler arasındaki sınır

HAT, -TTI : Turkish Turkish

yüzü biçimlendiren çizgi

HAT, -TTI : Turkish Turkish

vücut biçimi

HAT, -TTI : Turkish Turkish

yüzdeki kırışıklıklar

HATA : Turkish Turkish

ıyi düşünmemekten, deneyimsizlikten, beceriksizlikten kaynaklanan yanlış, yanlışlık, yanılgı, kusur

HATA : Turkish Turkish

ıstemeyerek ya da bilmeyerek yapılan yanlış, yanılma, yanılgı

HATA : Turkish Turkish

suç, günah, kusur

HATA ETMEK ( YA DA İŞLEMEK) : Turkish Turkish

yanlışlık yapmak; yanılgıya düşmek