Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HAŞİR NEŞİR OLMAK : Turkish Turkish

kaynaşmak bir arada bulunup uğraşmak

HAŞİR, -ŞRİ : Turkish Turkish

toplanma, bir araya gelme

HAŞİR, -ŞRİ : Turkish Turkish

kıyamet gününde ölüleri diriltip mahşere çıkarma

HASIRCI : Turkish Turkish

hasır ören ya da satan kimse

HASIRCILIK : Turkish Turkish

hasır örme zanaatı ya da satma işi

HAŞIRDAMAK : Turkish Turkish

kâğıt, kolalı kumaş gibi sert şeyler birbirine sürtünürken kalın ve boğuk ses çıkarmak

HASIRLAMAK : Turkish Turkish

hasırla döşemek, üstün hasırla örtmek

HASIRLANMAK : Turkish Turkish

hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek

HASIRLI : Turkish Turkish

hasırı olan hasırla kaplanmış olan

HASIRLI : Turkish Turkish

hasırla kaplanmış şişe

HASIROTU, -NU : Turkish Turkish

hasırotugillerden, düz, ince uzun ve dayanıklı olan yaprakları kıtık yapmaya, hasır örmeye yarayan, bataklıklarda yetişen bir saz, kofa, kiliz (butomus)

HASIROTUGİLLER : Turkish Turkish

su kıyılarında yetişen, örneği hasırotu olan bir bitki familyası

HAŞIRTI : Turkish Turkish

haşırdarken çıkan ses

HASİS : Turkish Turkish

elisıkı, cimri, pinti, kısmık

HASİS : Turkish Turkish

ayağı, insanı küçülten, alçak

HAŞİŞ : Turkish Turkish

hintkenevirinden çıkarılan esrar

HAŞİŞ : Turkish Turkish

kuru ot

HASİSLİK : Turkish Turkish

hasis olma durumu, elisıkılık, cimrilik

HASİSLİK ETMEK : Turkish Turkish

cimrice davranmak

HAŞİYE : Turkish Turkish

ir yazı sayfasının altına metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot

HASİYET, -Tİ : Turkish Turkish

özgülük, °hassa

HASİYET, -Tİ : Turkish Turkish

(yiyecek ve içecek için) yarar, etki

HASİYETİLİ : Turkish Turkish

(yiyecek ve içecek için) yararlı, etkili

HAŞLAMA : Turkish Turkish

haşlamak eylemi

HAŞLAMA : Turkish Turkish

haşlanarak pişirilen