Turkish Turkish
HAVA : Turkish Turkish
gök, gökyüzü
HAVA : Turkish Turkish
çevreyi kuşatan boşluk
HAVA : Turkish Turkish
gök doğrultusu
HAVA : Turkish Turkish
yükseklik, yukarı
HAVA : Turkish Turkish
esinti
HAVA : Turkish Turkish
müzik parçalarında tür
HAVA : Turkish Turkish
müzik aygıtlarından çıkan ses perdesi
HAVA : Turkish Turkish
keyif, âlem
HAVA : Turkish Turkish
(görünüş, davranış, söz vb. için) bir kimsenin durumunu belirten özellik
HAVA : Turkish Turkish
tarz, °üslup
HAVA : Turkish Turkish
durum, ortam, atmosfer
HAVA : Turkish Turkish
sonuçsuz, anlamsız, boşluk, hiçlik
HAVA : Turkish Turkish
çekicilik, albeni, alım, °cazibe
HAVA : Turkish Turkish
moral
HAVA AÇMAK ( YA DA AÇILMAK) : Turkish Turkish
ulutlar dağılmak
HAVA ATIŞI : Turkish Turkish
sepettopunda yargıcının iki takımdan birer oyuncunun arasında topu havaya atarak, duran oyunu yeniden başlatması
HAVA BASINCI : Turkish Turkish
yeryuvarını çevreleyen havanın yeryüzündeki bir alana uyguladığı kuvvet
HAVA BASMAK (YA HAVA ATMAK) : Turkish Turkish
üyüklenmek, gururlanmak
HAVA BOŞLUĞU : Turkish Turkish
yeryüzündeki engebelerin havada doğurduğu yoğunluk farkları
HAVA BOZMAK : Turkish Turkish
havada yağmur ya da fırtına belirtileri gözükmek
HAVA BULANMAK : Turkish Turkish
yağmur yağacak duruma gelmek
HAVA ÇARPMAK : Turkish Turkish
iklim ve rüzgâr olumsuz etkilemek
HAVA DEĞİŞİMİ : Turkish Turkish
havanın kapanması, açması, ısınması, soğuması gibi değişimlerin genel adı
HAVA DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish
iklimi değişik bir yere gidip bir süre oturmak
HAVA DELİĞİ : Turkish Turkish
ir şeyin içindeki havanın yenilenmesine yarayan delik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani