Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HAVAİLİK : Turkish Turkish

havai olma durumu, uçarılık, hoppalık

HAVAİMAVİ : Turkish Turkish

göğün rengi, açık mavi

HAVAİMAVİ : Turkish Turkish

u renkte olan

HAVAİYAT, -TI : Turkish Turkish

oş, değersiz iş ve sözler

HAVAKMAK : Turkish Turkish

(yara için) ırinlenip şişmek

HAVAKÜRE : Turkish Turkish

havayuvarı

HAVALANDIRICI : Turkish Turkish

kapalı bir yerin sürekli ve doğal olarak havalandırılmasını sağlayan aygıt ya da düzen

HAVALANDIRILMAK : Turkish Turkish

havalandırmak eylemi yapılmak

HAVALANDIRMA : Turkish Turkish

kapalı bir yerin havasını değiştirmek amacıyla dışardan temiz hava verme ya da hava akımını oluşturma işlemi

HAVALANDIRMA : Turkish Turkish

herhangi bir şeyi açık havada bir süre bırakma

HAVALANDIRMA : Turkish Turkish

uçak, uçurtma vb. için havada uçmasını sağlama, uçurma

HAVALANDIRMAK : Turkish Turkish

havalanmasını sağlamak

HAVALANDIRMAK : Turkish Turkish

(uçak, uçurtma vb. için) yerden kaldırmak

HAVALANMAK : Turkish Turkish

temiz hava alması sağlanmak, havası değiştirilmek

HAVALANMAK : Turkish Turkish

yerden ayrılıp göğe uçmak

HAVALANMAK : Turkish Turkish

(bir şey) hava akımıyla yer değiştirmek

HAVALANMAK : Turkish Turkish

yerinde oturamaz, duramaz olmak, gezip tozmak

HAVALANMAK : Turkish Turkish

kendini bir şey sanmak, çalım satmak

HAVALE : Turkish Turkish

ir işi, bir başkasının sorumluluğuna bırakma, devretme

HAVALE : Turkish Turkish

anka, postane vb. nin aracılığıyla gönderilen para

HAVALE : Turkish Turkish

postane, banka vb. nin aracılığıyla para gönderildiğinde, gönderenle, alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, °havalename

HAVALE : Turkish Turkish

gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, kimi vakit ateşli de olabilen hastalık

HAVALE : Turkish Turkish

ir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde ya da duvar

HAVALE : Turkish Turkish

(taşıt için) yüksek ve büyük bir görünüşü olma

HAVALE ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, devretmek