Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İYİ GİTMEK : Turkish Turkish

(bir iş) yolunda olmak

İYİ GİTMEK : Turkish Turkish

yakışmak

İYİ GİTMEK : Turkish Turkish

(bir iş) yolunda olmak

İYİ GİTMEK : Turkish Turkish

yakışmak

İYİ GÖZLE BAKMAMAK : Turkish Turkish

hakkında iyi düşünmemek

İYİ GÖZLE BAKMAMAK : Turkish Turkish

hakkında iyi düşünmemek

İYİ GÜN : Turkish Turkish

gönençle geçen zaman

İYİ GÜN : Turkish Turkish

gönençle geçen zaman

İYİ GÜN DOSTU : Turkish Turkish

dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçan kimse

İYİ GÜN DOSTU : Turkish Turkish

dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçan kimse

İYİ HAL BELGESİ : Turkish Turkish

ir kimsenin sabıka kaydının bulunmadığını gösteren, resmi kuruluşlarca verilen belge, °hüsnühal kâğıdı

İYİ HAL BELGESİ : Turkish Turkish

ir kimsenin sabıka kaydının bulunmadığını gösteren, resmi kuruluşlarca verilen belge, °hüsnühal kâğıdı

İYİ HOŞ (AMA) : Turkish Turkish

ir görüşe karşıt bir düşünceyi söylerken kullanılır

İYİ HOŞ (AMA) : Turkish Turkish

ir görüşe karşıt bir düşünceyi söylerken kullanılır

İYİ İŞ (DOĞRUSU) : Turkish Turkish

eğenilmeyen bir olay, bir durum karşısında şaşkınlığı anlatır

İYİ İŞ (DOĞRUSU) : Turkish Turkish

eğenilmeyen bir olay, bir durum karşısında şaşkınlığı anlatır

İYİ KALPLİ ( YA DA YÜREKLİ) : Turkish Turkish

aşkaları için hep iyilik düşünen

İYİ KALPLİ ( YA DA YÜREKLİ) : Turkish Turkish

aşkaları için hep iyilik düşünen

İYİ Kİ : Turkish Turkish

güzel bir raslantı olarak, ne mutlu

İYİ Kİ : Turkish Turkish

güzel bir raslantı olarak, ne mutlu

İYİ KÖTÜ : Turkish Turkish

oldukça iyi

İYİ KÖTÜ : Turkish Turkish

iyi de olsa kötü de olsa

İYİ KÖTÜ : Turkish Turkish

şöyle böyle

İYİ KÖTÜ : Turkish Turkish

oldukça iyi

İYİ KÖTÜ : Turkish Turkish

iyi de olsa kötü de olsa