Turkish Turkish
İYİ : Turkish Turkish
yerinde, uygun
İYİ : Turkish Turkish
yeterli, yetecek miktarda olan, uygun
İYİ : Turkish Turkish
ıstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
İYİ : Turkish Turkish
ıstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan beğenilecek biçimde olan, "kötü" karşıtı
İYİ : Turkish Turkish
(nicelik bakımından) çok, bol, yararlı, kazançlı
İYİ : Turkish Turkish
uğurlu, hayırlı, iyilik getiren
İYİ : Turkish Turkish
esen, sağlıklı
İYİ : Turkish Turkish
ıyi dilek sözü olarak kalıplarda kullanılır
İYİ : Turkish Turkish
yerinde, uygun
İYİ : Turkish Turkish
yeterli, yetecek miktarda olan, uygun
İYİ : Turkish Turkish
ıstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
iyileştirmek, sağaltmak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
uygun, yerinde bir davranışta bulunmak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
ozmak, zarar vermek, yıpratmak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
(argo) soymak, parasını, malını almak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
iyileştirmek, sağaltmak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
uygun, yerinde bir davranışta bulunmak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
ozmak, zarar vermek, yıpratmak
İYİ ETMEK : Turkish Turkish
(argo) soymak, parasını, malını almak
İYİ GELMEK : Turkish Turkish
yaramak
İYİ GELMEK : Turkish Turkish
(giyecek için) üstüne olmak, uygun olmak
İYİ GELMEK : Turkish Turkish
uğurlu gelmek
İYİ GELMEK : Turkish Turkish
yaramak
İYİ GELMEK : Turkish Turkish
(giyecek için) üstüne olmak, uygun olmak
İYİ GELMEK : Turkish Turkish
uğurlu gelmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani