Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KEÇİBOYNUZU, -NU : Turkish Turkish

aklagillerden, kerestesi marangozlukta, kabukları sepicilikte kullanılan bir ağaç, °harnup (ceratonia siliqua)

KEÇİBOYNUZU, -NU : Turkish Turkish

u ağacın baklamsı, şekerli olan yemişi, °harnup

KEÇİLER : Turkish Turkish

keçileri ve çeşitli koyun türlerini içine alan, dağlık, kayalık yerlerde yaşayan, hafif yapılı, çevik gevişgetiren hayvanlar sınıfı

KEÇİLERİ KAÇIRMAK : Turkish Turkish

delirmek ya da bir bunalım içinde bulunmak

KEÇİLEŞME : Turkish Turkish

keçileşmek eylemi

KEÇİLEŞMEK : Turkish Turkish

ınadı tutmak

KEÇİLİK : Turkish Turkish

ınatçılık

KEÇİLİK ETMEK : Turkish Turkish

inat etmek

KEÇİSAĞAN : Turkish Turkish

çobanaldatan, dağkırlangıcı

KEÇİSAKAL : Turkish Turkish

sakalı yalnız çenede sivri ve seyrek olarak bulunan

KEÇİSAKALI, -NI : Turkish Turkish

ladengillerden, çayırlarda, nemli yerlerde yetişen, yaprakları mızraksı ve çizgili, çiçekleri mavimtırak ya da mor renkte laden bitkisinin bir türü (cistus creticus)

KEÇİSAKALI, -NI : Turkish Turkish

gülgillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaççık, erkeçsakalı, çayırmelikesi (spiraea aruncus)

KEÇİSEDEFİ : Turkish Turkish

keçisakalı

KEÇİSÖĞÜDÜ, -NÜ : Turkish Turkish

ataklıklarda ve nemli ormanlarda çok bulunan bir söğüt türü (salix caprea)

KEÇİTIRNAĞI, -NI : Turkish Turkish

kesici ağzı üçgen biçiminde olan oyma kalemi

KEÇİYE CAN KAYGISI, KASABA ET ( YA DA YAĞ) KAYGISI : Turkish Turkish

aşkasının büyük bir zararı karşısında kendi küçük yararını düşünenler için sitem olarak söylenir

KEÇİYEMİŞİ, -Nİ : Turkish Turkish

yabanmersini

KEÇİYOLU, -NU : Turkish Turkish

engebeli yerlerde gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, °patika

KEDER : Turkish Turkish

acı, üzüntü, kaygı, tasa

KEDER ÇEKMEK : Turkish Turkish

acı duymak, ıstırap çekmek

KEDER VERMEK : Turkish Turkish

üzüntü vermek, kederlendirmek, tasalandırmak

KEDERLENDİRMEK : Turkish Turkish

keder, üzüntü duymasına yol açmak

KEDERLENME : Turkish Turkish

kederlenmek eylemi

KEDERLENMEK : Turkish Turkish

kederli olmak, üzülmek, tasalanmak, °mükedder olmak

KEDERLİ : Turkish Turkish

acılı, üzüntülü, °mükedder