Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KEFENLEME : Turkish Turkish

kefenlemek eylemi

KEFENLEMEK : Turkish Turkish

ölüye kefen sarmak, °tekfin etmek

KEFENLİ : Turkish Turkish

kefene sarılmış

KEFENLİ : Turkish Turkish

kefene sarılarak

KEFENLİK : Turkish Turkish

kefen olarak kullanılmaya elverişli (kumaş)

KEFENSİZ : Turkish Turkish

kefene sarılmamış

KEFENSİZ : Turkish Turkish

kefene sarılmadan

KEFERE : Turkish Turkish

müslüman olmayanlar, °kâfirler

KEFİL : Turkish Turkish

orçlu borcunu ödemediği ya da bir kimse verdiği sözü yerine getirilmediğinde bütün sorumluluğu üzerine alan kimse

KEFİL GÖSTERMEK : Turkish Turkish

ir iş için gerekli olan kefili bulmak

KEFİL OLMAK : Turkish Turkish

orçlu borcunu ödemediği ya da bir kimse verdiği sözü yerine getirmediğinde bütün sorumluluğu üzerine almak

KEFİLLİK : Turkish Turkish

kefil olma durumu, °kefalet

KEFİR : Turkish Turkish

özel bir maya mantarıyla keçi ya da inek sütünün mayalanmasıyla hazırlanan ekşi içecek

KEFİYE : Turkish Turkish

arapların kullandığı ve omuzları da örten, püsküllü erkek başörtüsü

KEFNE : Turkish Turkish

çuvaldızla iş işleyenlerin, avuçlarını korumak için ellerine geçirdikleri demirli kayış

KEH : Turkish Turkish

kenar, köşe, uç

KEHANET, -Tİ : Turkish Turkish

ir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, bilicilik, kâhinlik

KEHRİBAR : Turkish Turkish

süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, taşıllaşmış reçine, samankapan, kılkapan

KEHRİBAR : Turkish Turkish

u maddeden yapılmış

KEHRİBAR BALI : Turkish Turkish

sarı ve saydam bal

KEHRİBAR GİBİ : Turkish Turkish

sapsarı, koyu sarı

KEHRİBARCI : Turkish Turkish

kehribardan tespih, ağızlık gibi şeyler yapan ya da satan kimse

KEK, -Kİ : Turkish Turkish

yumurta, un ve şekerden, genellikle içine çekirdeksiz kuru üzüm ya da kakao vb. konularak yapılan, fırında pişirilen tatlı çörek

KEK, -Kİ : Turkish Turkish

(öğrenci argosunda) kolay basit (soru)