Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KEDİOTU,-NU : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, köksapı hekimlikte kullanılan bir bitki (valeriana)

KEDİOTUGİLLER : Turkish Turkish

yaprakları sapsız olan otsu bitkileri, seyrek olarak da çalı durumundaki bitkileri kapsayan bitişik taçyapraklı, ikiçenekli bitkiler familyası

KEDİYE CİĞER ( YA DA PEYNİR) ISMARLAMAK : Turkish Turkish

güvenilmeyecek birine saklaması için bir şey bırakmak

KEF : Turkish Turkish

köpük

KEF : Turkish Turkish

tortu

KEFAF À : Turkish Turkish

kifaf

KEFAFI NEFS ETMEK : Turkish Turkish

ancak yaşayacak kadar yemek

KEFAL : Turkish Turkish

kefalgillerden, orta büyüklükte, çok pullu, küt başlı, gümüş renkli, beyaz etli bir balık (mugil cephalus)

KEFALET, -Tİ : Turkish Turkish

irinin borcunu ödememesi ya da verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik

KEFALETEN : Turkish Turkish

kefalet yoluyla

KEFALETNAME : Turkish Turkish

ir kimsenin kefil olduğunu gösteren belge, kefillik kâğıdı

KEFALGİLLER : Turkish Turkish

kefallerle, onlara yakın türleri kapsayan kemikli balıklar familyası

KEFALLER : Turkish Turkish

kefalgiller, kumbalığıgiller, cennetbalığıgiller, uskumrugiller familyalarını içine alan kemikli balıklar takımı

KEFARET, -Tİ : Turkish Turkish

ir günahı tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka ya da tutulan oruç

KEFE : Turkish Turkish

terazi gözlerinden her biri

KEFE : Turkish Turkish

semercilerin kullandığı bir tür araç

KEFEK : Turkish Turkish

kefeki

KEFEKİ : Turkish Turkish

yapılarda kullanılan açık renkli, delikli, hafif, işlenmesi kolay, ateşe dayanıklı bir tür taş

KEFEKİ : Turkish Turkish

dişlerin diplerinde ve kaplarda oluşan kireç tabakası

KEFEKİYE DÖNMEK : Turkish Turkish

delik deşik olmak

KEFELEMEK : Turkish Turkish

(atı) kefeyle silip tüylerini parlatmak

KEFEN : Turkish Turkish

gömülmeden önce ölünün sarıldığı beyaz bez, °kefin

KEFENİ BOYNUNDA OLMAK : Turkish Turkish

her an ölümü göze almak

KEFENİ YIRTMAK : Turkish Turkish

ağır bir hastalıkta ölüm tehlikesini atlatmak

KEFENİN CEBİ YOK : Turkish Turkish

"para ölürken götürülmez" anlamında cimriler için söylenir