Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KELEBEK : Turkish Turkish

pulkanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad

KELEBEK : Turkish Turkish

gevişgetiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan ve bu hayvanın neden olduğu hastalık

KELEBEK : Turkish Turkish

vida, somun gibi nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan kelebek biçimindeki bölüm

KELEBEK : Turkish Turkish

kelebek biçiminde olan: kelebek vana

KELEBEKBİLİM : Turkish Turkish

öcekbilimin kelebekleri konu edinen dalı

KELEBEKBİLİMCİ : Turkish Turkish

kelebekbilim uzmanı

KELEBEKCAMI : Turkish Turkish

otomobilde ön kapı penceresinde ekseni çevresinde dönerek açılabilen küçük cam

KELEBEKGÖZLÜK : Turkish Turkish

urundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük

KELEBEKLER : Turkish Turkish

pulkanatlılar

KELEBEKOTU, -NU : Turkish Turkish

ir cins yabanyoncası

KELEK : Turkish Turkish

olgunlaşmamış ham kavun

KELEK : Turkish Turkish

irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal

KELEK : Turkish Turkish

yer yer çıplaklığı ya da boşluğu olan

KELEK : Turkish Turkish

kılsız

KELEK : Turkish Turkish

aptal

KELEKLİK : Turkish Turkish

kelek olma durumu

KELEKLİK : Turkish Turkish

aptallık

KELEM : Turkish Turkish

lahana

KELEME : Turkish Turkish

sürülmeden bırakılmış tarla

KELEP : Turkish Turkish

üyük iplik çilesi

KELEP : Turkish Turkish

ağlam, °demet

KELEP KELEP : Turkish Turkish

sıra sıra

KELEPÇE : Turkish Turkish

tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka

KELEPÇE : Turkish Turkish

kablo, boru gibi şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka

KELEPÇE VURMAK (TAKMAK YA DA KELEPÇEYE VURMAK) : Turkish Turkish

ileklere demir halka geçirmek