Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DOZ : Turkish Turkish

ir maddenin bir bileşiğe, bir karışıma giren ya da girmesi gereken belli miktarı, düze

DOZ : Turkish Turkish

genellikle bir davranışta, bir konuşmada vb. de yeterli görülen ölçü

DOZAJ : Turkish Turkish

dozu ayarlama

DOZAJ : Turkish Turkish

düzem

DOZER : Turkish Turkish

yoldüzler

DOZUNU KAÇIRMAK ( YA DA DOZU KAÇMAK) : Turkish Turkish

ölçüyü aşmak, aşırı gitmek

DRAGON : Turkish Turkish

efsanevi hayvan, ejderha

DRAGON : Turkish Turkish

atı ordularında, atlı ya da yaya olarak çarpışan asker sınıfı

DRAHMİ : Turkish Turkish

yunan para birimi

DRAHOMA : Turkish Turkish

gelinin güveye verdiği para ya da mal

DRAJE : Turkish Turkish

üstü şekerli, renkli ve parlak bir maddeyle kaplanmış hap

DRAJE : Turkish Turkish

daha çok çikolatayla kaplanmış kuruyemiş

DRAM : Turkish Turkish

sahnede oynanmak için yazılmış oyun

DRAM : Turkish Turkish

acıklı, üzüntülü olayları, kimi kez güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu türü

DRAM : Turkish Turkish

tiyatro yazını

DRAM : Turkish Turkish

acıklı olay

DRAMA : Turkish Turkish

dram

DRAMATİK : Turkish Turkish

sahne oyununa özgü olan

DRAMATİK : Turkish Turkish

coşku veren, duyguları kamçılayan

DRAMATİK : Turkish Turkish

acıklı

DRAMATİKLİK : Turkish Turkish

dramatik olma durumu

DRAMATİZE ETMEK : Turkish Turkish

(bir yazın yapıtını) radyo, televizyon ya da sahne oyunu biçimine getirmek

DRAMATİZE ETMEK : Turkish Turkish

ir olayı olduğundan daha acıklı, abartılı bir biçimde ortaya koymak

DRAMATURG : Turkish Turkish

dramaturgi konusunda bilgisi olan ve bu bilgiyi uygulayabilen, oyun yazma ve yönetme kurallarını bilen, bir oyun yazılır ya da sahnelenirken bu bilgisinden yararlanılan kimse

DRAMATURGİ : Turkish Turkish

dram yazma ve oyun yönetme kurallarını ele alan sanat ve bu sanatın uygulanması