Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DUBARA : Turkish Turkish

tavla oyununda her iki zarın ikili düşmesi

DUBARA : Turkish Turkish

oyun, düzen

DUBARACI : Turkish Turkish

oyunla, düzenle iş gören (kimse), düzenci

DUBARACILIK : Turkish Turkish

aldatma, kandırma, hile yapma

DÜBBÜASGAR : Turkish Turkish

küçükayı

DÜBBÜEKBER : Turkish Turkish

üyükayı

DÜBEŞ : Turkish Turkish

tavlada her iki zarın da beşli gelmesi

DUBLAJ : Turkish Turkish

seslendirme

DUBLAJCI : Turkish Turkish

seslendirici

DUBLAJCILIK : Turkish Turkish

seslendiricilik

DUBLE : Turkish Turkish

(ıçki, yiyecek için) belirli miktarın ya da büyüklüğün iki katı

DUBLE : Turkish Turkish

giysilerin iç bölümüne geçirilip kumaşla birlikte dikilen astar ya da giysilerin içine ayrı olarak giyilen giyecek

DUBLE ETMEK : Turkish Turkish

astar geçirmek

DUBLEKS : Turkish Turkish

çift katlı

DUBLEKS DAİRE : Turkish Turkish

kendi iç merdiveniyle bağlanan iki ayrı kattan oluşan tek daire

DUBLELEMEK : Turkish Turkish

kumaşı astarla birlikte dikmek, duble etmek, astarlamak

DUBLELİ : Turkish Turkish

dublelenmiş (giysi)

DUBLELİ : Turkish Turkish

paçaları üste kıvrılarak pat oluşturulmuş (pantolon)

DUBLELİK : Turkish Turkish

duble yapmaya uygun kuma?

DUBLESİZ : Turkish Turkish

dublelenmemiş (giysi) ya da duble yapılmamış pantolon

DUBLÖR : Turkish Turkish

ir oyuncunun yerine oynayabilecek başka oyuncu

DUBLVE : Turkish Turkish

w harfinin fransızca söylenişi

DUÇAR : Turkish Turkish

uğramış, yakalanmış, tutulmuş

DUDAK : Turkish Turkish

ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az ya da çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri

DUDAK : Turkish Turkish

kadın cinsel organının kenarlarındaki zarımsı kıvrımlardan her biri