Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÜĞÜMLEMEK : Turkish Turkish

düğüm yaparak bağlamak

DÜĞÜMLENMEK : Turkish Turkish

düğümle bağlanmak

DÜĞÜMLENMEK : Turkish Turkish

sıkışmak

DÜĞÜMLENMEK : Turkish Turkish

tüm sorunlar bir yerde toplanıp birleşmek

DÜĞÜMLETMEK : Turkish Turkish

düğümlemek eylemini yaptırmak

DÜĞÜMLÜ : Turkish Turkish

düğümlenmiş olan

DÜĞÜMLÜ : Turkish Turkish

udaklı

DÜĞÜMSÜ : Turkish Turkish

düğüme benzeyen

DÜĞÜMSÜZ : Turkish Turkish

düğümü olmayan

DÜĞÜMÜNÜ ÇÖZMEK : Turkish Turkish

anlaşılmaz bir şeyi anlaşılır duruma getirmek

DÜĞÜN : Turkish Turkish

evlenme dolayısıyla yapılan tören, eğlence

DÜĞÜN : Turkish Turkish

sünnet düğünü

DÜĞÜN BAYRAM ETMEK : Turkish Turkish

çok sevinmek, çok sevinç duymak

DÜĞÜN ÇİÇEĞİ : Turkish Turkish

düğünçiçeği

DÜĞÜN DEĞİL BAYRAM DEĞİL ENİŞTEM BENİ NİYE ÖPTÜ : Turkish Turkish

gösterilen yakınlığın, iltifatın gizli bir nedeni olmalı

DÜĞÜN DERNEK : Turkish Turkish

evlenme dolayısıyla yapılan kutlama töreni ve eğlence

DÜĞÜN DERNEK, HEP BİR ÖRNEK : Turkish Turkish

olayların ya da yapılan işlerin hep aynı nitelikte olduğunu anlatır

DÜĞÜN EVİ GİBİ : Turkish Turkish

sevinçli ve telaşlı insanların bulunduğu (yer)

DÜĞÜN PİLAVIYLA DOST AĞIRLAMAK : Turkish Turkish

aşkasının kesesinden ya da elinden ikramda bulunmak

DÜĞÜN SALONU : Turkish Turkish

kiralanarak içinde eğlence ve toplantı yapılan salon

DÜĞÜNÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

düğünçiçeğigillerin örnek bitkisi (ranunculus)

DÜĞÜNÇİÇEĞİGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, örneği düğünçiçeği olan ve kimi türleri süs bitkisi olarak kullanılan bir familya

DÜĞÜNÇORBASI, -NI : Turkish Turkish

et, un, yoğurt katılarak özellikle düğünlerde yapılan ve üzerine kızgın yağ dökülen çorba

DÜĞÜNCÜ : Turkish Turkish

düğün sahibi

DÜĞÜNCÜ : Turkish Turkish

düğün çağrıcısı