Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

DÜRTÜ : Turkish Turkish

fizyolojik ya da ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel gerilim, °muharrik

DÜRTÜKLEMEK : Turkish Turkish

üst üste birkaç kez dürtmek

DÜRTÜKLEMEK : Turkish Turkish

irini uyarmak ya da kışkırtmak

DÜRTÜLMEK : Turkish Turkish

dürtmek eylemine konu olmak ya da dürtmek eylemi yapılmak

DÜRTÜŞ : Turkish Turkish

dürtmek eylemi ya da biçimi

DÜRTÜŞ : Turkish Turkish

kılıçoyununda silahın ucuyla yapılan darbe

DÜRTÜSEL : Turkish Turkish

dürtüyle ilgili

DÜRTÜŞLEMEK : Turkish Turkish

dürtüklemek

DÜRTÜŞMEK : Turkish Turkish

irbirini dürtmek

DÜRTÜŞTÜRMEK : Turkish Turkish

kısa aralıklarla sık sık dürtmek

DURU : Turkish Turkish

ulanıklığı olmayan, temiz, °berrak

DURU : Turkish Turkish

(ten için) pürüzsüz

DURU : Turkish Turkish

(dil, biçem için) gereksiz yabancı öğelerden arınmış, yalın, karışık olmayan

DURU : Turkish Turkish

suyu çok, sulu, koyu olmayan (şurup, ayran, çorba vb.)

DÜRÜ : Turkish Turkish

dürülmüş şey

DÜRÜ : Turkish Turkish

armağan

DÜRÜ : Turkish Turkish

gelinin çeyizi

DÜRÜ : Turkish Turkish

düğüne çağrılanlara düğün sahibince verilen armağan

DÜRÜ : Turkish Turkish

tarım aracı olarak kullanılan bel

DURUCU : Turkish Turkish

sürekli kalan, oturan

DURUK : Turkish Turkish

devinimi olmayan, belirli bir süre değişmeyen, °statik, "dinamik" karşıtı

DURUK : Turkish Turkish

kuvvetlerin dengelenmesiyle ilgili

DURUK : Turkish Turkish

devinmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet dengeleriyle uğraşan bilim dalı, °statik

DURUK : Turkish Turkish

dalgalı akımlı elektrik motor ya da üreteçlerinde devinmeyen bölüm, °stator

DURUKLUK : Turkish Turkish

duruk olma durumu