Turkish Turkish
DURDURUŞ : Turkish Turkish
durdurmak eylemi ya da biçimi
DURENDİŞ : Turkish Turkish
uzağı görür, ileriyi düşünür, öngörülü
DURGU : Turkish Turkish
süregelen bir şeyin birdenbire durarak kesilmesi, °sekte
DURGU : Turkish Turkish
ir müzik yapıtında, bitiş etkisi yapan armonik zincirlemeler bütünü, °kadans
DURGUN : Turkish Turkish
kımıldanış ve canlılık göstermeyen, dingin, °sakin
DURGUN : Turkish Turkish
neşesiz, keyifsiz, sessiz, canlı olmayan
DURGUN : Turkish Turkish
canlı olmayan, sönük, hareketsiz
DURGUN : Turkish Turkish
zihinsel bakımdan yeterince gelişmemiş (kimse)
DURGUNLAŞMAK : Turkish Turkish
durgun duruma gelmek, sakinleşmek
DURGUNLAŞMAK : Turkish Turkish
neşesi, keyfi kaçmak, sessizleşmek, canlılığı kalmamak
DURGUNLUK : Turkish Turkish
durgun olma durumu
DURMA : Turkish Turkish
durmak eylemi
DURMA : Turkish Turkish
eğleşme, eğlenme, °tevakkuf
DURMADAN : Turkish Turkish
ara vermeden, kesintisiz, sürekli
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
devimsiz kalmak, yürümez olmak
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
ışlemez olmak, çalışmamak
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
ir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, ºtevakkuf etmek
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
dinmek, kesilmek
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
varlığını sürdürmek
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
var olmak
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
eklemek, dikilmek
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
yaşamak
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
irisinin malı olarak bulunmak ya da o malla ilişkisi olmak
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
kalmak
DURMAK, -UR : Turkish Turkish
hareketsiz, eylemsiz durumda olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani