Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

DUR ( YA DA DURUN!) : Turkish Turkish

"biraz zaman geçsin" anlamıyla tümcelerin başına gelir

DUR ( YA DA DURUN!) : Turkish Turkish

"biraz zaman geçsin" anlamıyla tümcelerin başına gelir

DUR ( YA DA DURUN!) : Turkish Turkish

"biraz zaman geçsin" anlamıyla tümcelerin başına gelir

DUR ( YA DA DURUN!) : Turkish Turkish

"biraz zaman geçsin" anlamıyla tümcelerin başına gelir

DUR DURAK ( YA DA DUR DİNLEN, DUR OTUR) YOK : Turkish Turkish

durup dinlenmeden sürekli çalışmayı anlatır

DURAÇ : Turkish Turkish

turaç

DURAÇ : Turkish Turkish

yontu, sütun gibi şeylerin üstüne konduğu parça, ayak, taban, °kaide

DURAĞAN : Turkish Turkish

yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, °sabit, °statik

DURAĞAN : Turkish Turkish

etkin olmayan, geli?memi?

DURAĞANLAŞMAK : Turkish Turkish

durağan duruma gelmek

DURAĞANLIK : Turkish Turkish

durağan olma durumu

DURAK : Turkish Turkish

tren, tramvay, otobüs, metro toplum ulaşım taşıtların durmak zorunda olduğu ya da durabileceği yer

DURAK : Turkish Turkish

tümce sonundaki nokta

DURAK : Turkish Turkish

hece ölçüsüyle yazılmış koşuklarda ölçü kalıpları içindeki durma yerleri

DURAK : Turkish Turkish

ir ölçü uzunluğunda susma

DURAK : Turkish Turkish

konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde, sözcükler arasındaki ses kesintisi

DURAKALMAK : Turkish Turkish

ne yapacağını bilmeyerek öyle kalmak

DURAKLAMA : Turkish Turkish

duraklamak eylemi

DURAKLAMA : Turkish Turkish

ılerlemekte bulunan bir birliğin, vakitsiz, yersiz ve düzensiz olarak yürüyüşünü durdurması

DURAKLAMA DÖNEMİ : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nun
yüzyıl sonuyla
yüzyıl arası dönemi

DURAKLAMAK : Turkish Turkish

(devinim durumundaki bir şey) kısa bir süre için durmak ya da arada bir durmak

DURAKLAMAK : Turkish Turkish

ir süre ses çıkarmamak, bir şey söylememek, duraksamak, ºtereddüt etmek

DURAKLATMAK : Turkish Turkish

ir şeyin duraklamasını sağlamak

DURAKLAYIŞ : Turkish Turkish

duraklamak eylemi ya da biçimi

DURAKLI : Turkish Turkish

durağı olan