Turkish Turkish
Turkish Turkish
DÜMENEVİ : Turkish Turkish
küçük tonajlı gemilerde dümenin, dümene kumanda eden mekanik araçların bulunduğu bölüm
DÜMENİ EĞRİ : Turkish Turkish
yan yan yürüyen
DÜMENİ KIRMAK : Turkish Turkish
çekip gitmek, kaçmak, uzaklaşmak
DÜMENİNE BAKMAK : Turkish Turkish
koşullar ne olursa olsun çıkarını gözetmek
DÜMENSİZ : Turkish Turkish
dümeni olmayan
DÜMENSİZ : Turkish Turkish
düzene başvurmaksızın, düzensiz
DÜMTEK : Turkish Turkish
klasik türk müziğinde tempo
DÜMTEK TUTMAK : Turkish Turkish
tempo tutmak
DUMUR : Turkish Turkish
ir organ beslenemeyerek küçülme, körelme
DUMURA UĞRAMAK : Turkish Turkish
körelmek
DUN : Turkish Turkish
alçak, aşağı, aşağılık
DUN : Turkish Turkish
altta, aşağıda
DÜN : Turkish Turkish
ugünden bir önceki gün
DÜN : Turkish Turkish
geçmi?
DÜN : Turkish Turkish
ugünden bir önceki günde
DÜN : Turkish Turkish
kısa bir süre önce
DÜN : Turkish Turkish
gece, günün karanlık bölümü, tün
DÜN BİR, BUGÜN İKİ (İŞE BAŞLANDIĞINDAN BERİ) : Turkish Turkish
çok az zaman geçtiği halde
DÜNDEN : Turkish Turkish
ugünden bir önceki günden
DÜNDEN : Turkish Turkish
çoktan, seve seve
DÜNDEN BUGÜNE : Turkish Turkish
çabucak, az zamanda
DÜNDEN HAZIR : Turkish Turkish
kendisine yapılan bir öneriyi can atarak kabul ediveren
DÜNDEN ÖLMÜŞ : Turkish Turkish
çalışma hevesi kalmamış
DÜNİT, -Tİ : Turkish Turkish
temel maddesi olivin olan iri taneli kayaç
DÜNKÜ : Turkish Turkish
ugünden bir önceki günle ilgili
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani