Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÜMDAR : Turkish Turkish

ordunun arkasında giden, artçı

DUMDUM : Turkish Turkish

aş tarafı haç biçimi çentilmiş, çarptığı yerde tehlikeli yaralar açan bir tür tüfek kurşunu, domdom

DÜMDÜZ : Turkish Turkish

çok düz

DÜMDÜZ : Turkish Turkish

kendi halinde, uysal (kimse), basit

DÜMDÜZ : Turkish Turkish

ilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan (kimse)

DÜMDÜZ ETMEK : Turkish Turkish

(bir yeri) yıkmak, yerle bir etmek

DÜMEN : Turkish Turkish

hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan devingen parça

DÜMEN : Turkish Turkish

dalavere, °hile

DÜMEN : Turkish Turkish

yönetim, °idare

DÜMEN BEDENİ : Turkish Turkish

dümen boğazını oluşturmak için boydan boya konulan tek parça

DÜMEN BOĞAZI : Turkish Turkish

dümenin dümen yelpazesinden yukarı kalan bölümü

DÜMEN ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

hileye, düzene başvurmak

DÜMEN EVİ : Turkish Turkish

dümen boğazının geçmesi için kıç bodoslamasının üst ucuna ve teknenin kümbet olan bölümüne açılmış oval delik

DÜMEN KIRMAK : Turkish Turkish

yön değiştirmek

DÜMEN KULLANMAK : Turkish Turkish

ir işi kurnazca yönetmek

DÜMEN NEFERİ : Turkish Turkish

en geride olan, sonuncu, en tembel

DÜMEN SUYU : Turkish Turkish

gemi giderken arkasında bıraktığı köpüklü iz

DÜMEN TUTMAK : Turkish Turkish

teknenin gideceği yolu gözleyerek dümeni yönetmek

DÜMEN YAPMAK : Turkish Turkish

dalavere, hileyle birini kandırmaya çalışmak

DÜMENCİ : Turkish Turkish

gemilerde dümeni kullanan kimse

DÜMENCİ : Turkish Turkish

en geride olan, sonuncu, en tembel

DÜMENCİ : Turkish Turkish

dalavereci, hileci, düzenbaz

DÜMENCİLİK : Turkish Turkish

dümencinin işi

DÜMENCİLİK : Turkish Turkish

en geride olma durumu, sonuncu olma durumu

DÜMENCİLİK : Turkish Turkish

dalaverecilik, düzenbazlık, hilecilik