Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÜZTABAN : Turkish Turkish

tabanı kemerli olmayan

DÜZTABAN : Turkish Turkish

dar tabanlı bir tür rende

DÜZTABAN : Turkish Turkish

uğursuz

DÜZTABANLIK : Turkish Turkish

düztaban olma durumu

DÜZÜLMEK : Turkish Turkish

düzmek eylemine konu olmak ya da düzmek eylemi yapılmak

DÜZÜLMEK : Turkish Turkish

yola düzülmek

DÜZYAZI : Turkish Turkish

koşuk olmayan yazı, °nesir, °mensur

DÜZYAZICI : Turkish Turkish

düzyazı türünde yapıtlar veren yazıncı

DÜZYAZICILIK : Turkish Turkish

düzyazıcı olma durumu

DÜZYAZILAŞMAK : Turkish Turkish

düzyazıya dönüşmek

DÜZYAZILAŞTIRILMAK : Turkish Turkish

düzyazı biçimine dönüştürülmek

DÜZYAZILAŞTIRMAK : Turkish Turkish

düzyazı biçimine dönüştürmek

DÜZYAZISAL : Turkish Turkish

düzyazı niteliği taşıyan, düzyazıyla ilgili

DÜZYAZISALLIK : Turkish Turkish

düzyazısal olma durumu, özelliği

DY : Turkish Turkish

disprosyum'un simgesi

E : Turkish Turkish

sonuç niteliğinde bulunan tümcenin başına getirildiğinde "öyle ise", "öyle olunca", "mademki öyle" sözleri gibi koşul niteliğinde olan bir tümce yerini tutar

E : Turkish Turkish

aşına getirildiği tümcedeki kavrama göre türlü tonlar alarak kimi duyguları anlatır

E : Turkish Turkish

(soru vurgusuyla) şaşma ve merak anlatır

-E KUVVET : Turkish Turkish

herhangi bir şeye ağıriık verildiğinde kullanılır

E MİŞ : Turkish Turkish

olur mu?

E, E : Turkish Turkish

türk abecesinin altıncı harfi; sesbilim bakımından ince ünlülerin düz ve geniş olanını gösterir

E, E : Turkish Turkish

nota imlerini harflerle gösterme yönteminde "mi" sesini bildirir

EBABİL : Turkish Turkish

dağkırlangıcı, keçisağan

EBAT : Turkish Turkish

oyutlar

EBATINDA : Turkish Turkish

oyutlarında, çapında, ölçüsünde, büyüklüğünde