Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EDVAR : Turkish Turkish

çağlar, devirler

EDVAR : Turkish Turkish

alaturka müzik kurallarını inceleyen yapıt

EDVAR MUSİKİSİ : Turkish Turkish

alaturka klasik müzik

EFE : Turkish Turkish

yiğit, özellikle batı anadolu köy yiğidi, zeybek

EFE : Turkish Turkish

ağabey

EFE : Turkish Turkish

kabadayı

EFECE : Turkish Turkish

efe gibi, efeye yakışır (biçimde

EFEKT, -Tİ : Turkish Turkish

adyo ve televizyon yayınlarında, tiyatro oyunlarında ya da film seslendirmelerinde, devinimleri izlemesi gereken seslerin doğal kaynakların dışında, optik, mekanik, kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi

EFEKTİF : Turkish Turkish

(bankacılıkta) kullanımda bulunan para, °nakit

EFELEK : Turkish Turkish

labada

EFELENİŞ : Turkish Turkish

kabadayı gibi davranış, dikleniş

EFELENMEK : Turkish Turkish

diklenmek, kafa tutmak

EFELEŞMEK : Turkish Turkish

efe, kabadayı durumuna gelmek

EFELİK : Turkish Turkish

efe olma durumu

EFELİK : Turkish Turkish

kabadayılık

EFELİK ETMEK ( YA DA YAPMAK) : Turkish Turkish

kabadayılık etmek

EFEMİNE : Turkish Turkish

kadınsı görünüş ve davranışları olan (erkek)

EFENDİ : Turkish Turkish

eğitim görmüş kişi için özel adlardan sonra kullanılan san

EFENDİ : Turkish Turkish

günümüzde bey sanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir san

EFENDİ : Turkish Turkish

uyruğu yürüyen, sözü geçen kimse

EFENDİ : Turkish Turkish

koca

EFENDİ : Turkish Turkish

saygıdeğer, ince, çelebi

EFENDİ : Turkish Turkish

(erkekler için) seslenme sözü olarak kullanılır

EFENDİ BABA : Turkish Turkish

kimi ailelerde çocukların babaları, gelinlerin kayınpederleri için kullandıkları saygı sözü

EFENDİ EFENDİ : Turkish Turkish

uslu uslu