Turkish Turkish
EĞE : Turkish Turkish
göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga
EĞE : Turkish Turkish
madenleri, tahtayı vb.yi yontmak, düzeltmek, perdahlamak için kullanılan, sert, ensiz, çelik araç
EĞELEMEK : Turkish Turkish
eğeyle düzleştirmek, aşındırmak
EGEMEN : Turkish Turkish
yönetimini hiçbir kısıtlama ya da denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, °hükümran, °hakim
EGEMEN : Turkish Turkish
sözünü geçiren, üstünlük sağlayan
EGEMENLEŞMEK : Turkish Turkish
egemen duruma gelmek
EGEMENLİK : Turkish Turkish
egemen olma durumu
EGEMENLİK : Turkish Turkish
ulusun ve onun tüzelkişiliği olan devletin yetkilerinin tümü, hükümranlık,°hakimiyet
EĞER : Turkish Turkish
koşul anlamını güçlendirmek için koşullu tümcelerin başına getirilir, °şayet
EĞİÇ : Turkish Turkish
yemiş koparırken dalları çekmeye ya da kovandan bal almaya yarayan araç
EĞİK : Turkish Turkish
yatay bir çizgi ya da düzlemle açı oluşturacak biçimde aşağıya doğru olan, meyilli, °mail, °meyil, °şev
EĞİK : Turkish Turkish
aşağıya bükülmüş
EĞİK : Turkish Turkish
dik ya da koşut olmayan doğru
EĞİK BİÇME : Turkish Turkish
ekseni tabanına dikey olmayan biçme
EĞİK SİLİNDİR : Turkish Turkish
ekseni tabanına dikey olmayan silindir
EĞİKLEŞMEK : Turkish Turkish
eğik duruma gelmek
EĞİKLİK : Turkish Turkish
eğik olma durumu, eğim, yamukluk, °meyil, °şev
EĞİKLİK : Turkish Turkish
ir düzlem üzerinde devinen bir gökcismine ilişkin yörünge düzleminin, tutuluma bakış doğrultusuna dik düzleme ya da belirtilmiş herhangi bir düzleme göre yaptığı açı
EĞİLİM : Turkish Turkish
ir şeyi sevmeye, istemeye ya da yapmaya içten yönelme, °meyil, °temayül
EĞİLİMLİ : Turkish Turkish
eğilimi olan, istekli, °meyyal, °mail
EĞİLİŞ : Turkish Turkish
eğilmek eylemi ya da biçimi
EĞİLME : Turkish Turkish
eğilmek eylemi
EĞİLME : Turkish Turkish
ir doğrunun, bir başka doğruya (ya da düzleme) göre eğik olması
EĞİLME : Turkish Turkish
yerin manyetik alanında bulunan serbest mıknatıslı bir iğnenin doğrultusuyla yatay düzlem arasındaki açı
EĞİLMEK : Turkish Turkish
elirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani