Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EĞİLMEK : Turkish Turkish

(ınsan) bir işi yapmak için belini eğmek

EĞİLMEK : Turkish Turkish

aşkasının baskısını ya da egemenliğini benimsemek, kabul etmek

EĞİLMEK : Turkish Turkish

(bir işi) önemseyip ele almak

EĞİM : Turkish Turkish

eğilmiş olma durumu

EĞİM : Turkish Turkish

ir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, °meyil

EĞİMLİ : Turkish Turkish

eğimi olan, meyilli, °mail, °şev

EĞİMLİ : Turkish Turkish

ir şeyi yapmaya içten yönelmiş, °meyyal

EĞİMÖLÇER : Turkish Turkish

ir yüzey, düzlem, yol ya da aygıtın yatay düzleme oranla eğimini ölçen araç, °klinometre

EĞİMÖLÇÜM : Turkish Turkish

yeraltı, katmanlarının eğiminin incelenmesi

EĞİN, -ĞNİ : Turkish Turkish

arka, sırt

EĞİN, -ĞNİ : Turkish Turkish

eden; vücut

EĞİN, -ĞNİ : Turkish Turkish

oy bos, endam

EĞİNDİRİK : Turkish Turkish

giysilerin arka yakasının kirlenmemesi ve yıpranmaması için kullanılan büyük ve devrik yaka

EĞİNİK : Turkish Turkish

eğilmiş olan, °mail

EĞİNİK : Turkish Turkish

ir şeyi sevmiş, istemiş ya da yapmaya içten yönelmiş olan

EĞİNİM : Turkish Turkish

eğinmek eylemi

EĞİNİM : Turkish Turkish

ir şeyi sevmeye, istemeye ya da yapmaya içten yönelme

EĞİNMEK : Turkish Turkish

ir şeyi sevmeye, istemeye ya da yapmaya içten yönelmek, meyletmek

EĞİNTİ : Turkish Turkish

eğelenen bir şeyden dökülen ince toz

EĞİR : Turkish Turkish

arıların çıkardığı bir tür salgı

EĞİR MUMU : Turkish Turkish

kışın arıların kovan deliklerine sıvadıkları madde

EĞİRİCİ : Turkish Turkish

dokuma tezgâhlarında fitilleri, şeritleri iplik durumuna getiren makineyi kullanan işçi

EĞİRİCİ : Turkish Turkish

ıpekböceği kozalarını boşaltmak için ipek çeken işçi

EĞİRİCİ : Turkish Turkish

halat yapımında kullanılan bükme makinesi

EĞİRME : Turkish Turkish

eğirmek eylemi, yün, pamuk vb. yi iplik durumuna getirme