Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

EĞLENME : Turkish Turkish

neşeli, hoşça vakit geçirme

EĞLENME : Turkish Turkish

alay etme

EĞLENME : Turkish Turkish

oyalanma

EĞLENMEK : Turkish Turkish

neşeli, hoşça vakit geçirmek

EĞLENMEK : Turkish Turkish

ir kimsenin herhangi bir kusuru ya da zayıf noktasıyla alay etmek

EĞLENMEK : Turkish Turkish

ir yerde durmak, beklemek, eğleşmek, °tevakkuf etmek

EĞLENMEK : Turkish Turkish

oyalanmak

EĞLENTİ : Turkish Turkish

neşeli, hoşça vakit geçirilen toplantı, eğlence

EĞLEŞİK : Turkish Turkish

ir süredir bir yerde oturmakta olan (kimse), °mukim

EĞLEŞME : Turkish Turkish

eğleşmek eylemi, °tevakkuf

EĞLEŞMEK : Turkish Turkish

oyalanmak, eğlenmek, ºtevakkuf etmek

EĞLEŞMEK : Turkish Turkish

ir yerde oturmak, yaşamak, ºikamet etmek

EGLOG : Turkish Turkish

kısa kır koşuğu

EĞMEÇ : Turkish Turkish

yay ve buna benzer eğri şeylerin biçimi, °kavis

EĞMEÇLİ : Turkish Turkish

eğmeci olan, kavisli, °mukavves

EĞMEK, -ER : Turkish Turkish

düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek

EĞMEK, -ER : Turkish Turkish

sert bir cismi bükmek

EGO : Turkish Turkish

ir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öğe, ben

EGO : Turkish Turkish

ireyi öbür varlıklardan ayıran bilinç

EGOİST : Turkish Turkish

encil, °hodbin

EGOİSTLİK : Turkish Turkish

encillik, hodbinlik

EGOİZM : Turkish Turkish

encillik, hodbinlik

EGOSANTRİK : Turkish Turkish

eniçinci, benmerkezci

EGOSANTRİZM : Turkish Turkish

eniçincilik, benmerkezcilik

EGOTİZM : Turkish Turkish

enlikçilik, °hodnümalık