Turkish Turkish
EGZOMORFİZM : Turkish Turkish
dışbaşkalaşım
EGZOTİK : Turkish Turkish
uzak, yabancı ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş, yabancıl
EGZOTİZM : Turkish Turkish
ir yapıtta uzak, yabancı ülkelerle ilgili olayları, kişileri, yöresel görüşleri yansıtma, yabancıllık
EGZOZ : Turkish Turkish
ıçten yanmalı motorlarda yanan akaryakıt gazı ve bu gazın boşaltılması
EGZOZ : Turkish Turkish
u gazın atılmasını sağlayan düzenek
EGZOZ : Turkish Turkish
u düzeneğin ucunda bulunan susturucu
EGZOZ MUAYENESİ : Turkish Turkish
araçlarda yanan akaryakıt gazının normal düzeyde olup olmadığının ölçümü
EGZOZCU : Turkish Turkish
ıçten yanmalı motorlarda egzoz düzenini yapan usta
EH : Turkish Turkish
"olur, peki" ya da "fena değil" anlamında kullanılır
EH : Turkish Turkish
(-) bezginlik anlatır
EH : Turkish Turkish
çaresizlik bildirir
EHEMMİYET VERMEK : Turkish Turkish
önem vermek
EHEMMİYET, -Tİ : Turkish Turkish
önem
EHEMMİYETLİ : Turkish Turkish
önemli, °mühim
EHEMMİYETSİZ : Turkish Turkish
önemsiz
EHİL, -HLİ : Turkish Turkish
ir işte yetkili olan, bir işi yapan, yeterli, ºerbap
EHİL, -HLİ : Turkish Turkish
topluluk, ºcemaat
EHİL, -HLİ : Turkish Turkish
karı kocadan her biri, eş
EHİL, -HLİ : Turkish Turkish
sahip
EHLİ : Turkish Turkish
evcil
EHLİBEYT, -Tİ : Turkish Turkish
hz. muhammet'in kızı, damadı ve torunlarını içine alan ailesine verilen ad
EHLİDİL : Turkish Turkish
gönül eri, ºkalender, ºrint
EHLİHİBRE : Turkish Turkish
ilirkişi
EHLİLEŞME : Turkish Turkish
ehlileşmek eylemi, evcilleşme
EHLİLEŞMEK : Turkish Turkish
evcilleşmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani