Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EĞİTMEK : Turkish Turkish

hayvanı istenilen davranışları yapabilecek biçimde yetiştirmek

EĞİTMEN : Turkish Turkish

eğitim işiyle uğraşan kimse

EĞİTMEN : Turkish Turkish

kurs görerek köyde öğretmenlik yapan kimse, köy öğretmeni

EĞİTMENLİK : Turkish Turkish

eğitmenin işi

EĞİTSEL : Turkish Turkish

eğitimle ilgili, eğitimsel, °terbiyevi

EĞİTSELLİK : Turkish Turkish

eğitsel olma durumu

EĞLEK : Turkish Turkish

öğle sıcağında sürünün dinlendiği gölgelik

EĞLEK : Turkish Turkish

yolcuların geceyi geçirdikleri yer, han, konak

EĞLEMEK : Turkish Turkish

oyalamak, durdurmak

EĞLEMEK : Turkish Turkish

avutmak, oyalamak

EĞLEMEK : Turkish Turkish

eğlendirmek

EĞLENCE : Turkish Turkish

eğlenmek eylemi

EĞLENCE : Turkish Turkish

neşeli ve hoşça vakit geçirten şey

EĞLENCE : Turkish Turkish

neşeli ve hoşça vakit geçirilen toplantı

EĞLENCE : Turkish Turkish

kolay iş

EĞLENCE : Turkish Turkish

alaya alınan kimse

EĞLENCELİ : Turkish Turkish

eğlendiren, hoşa giden

EĞLENCELİK : Turkish Turkish

oyalanmak için yenilen şekerleme, çerez gibi şeyler

EĞLENDİRİ : Turkish Turkish

gülmece, °mizah

EĞLENDİRİCİ : Turkish Turkish

eğlendirme niteliği olan, eğlendiren

EĞLENDİRİCİLİK : Turkish Turkish

eğlendirici olma durumu

EĞLENDİRMEK : Turkish Turkish

eğlenmesini sağlamak, eğlenmesine yol açmak, hoşça vakit geçirtmek, oyalamak, avutmak

EĞLENİ : Turkish Turkish

ınce alay

EĞLENİLMEK : Turkish Turkish

eğlenmek eylemi yapılmak

EĞLENME : Turkish Turkish

eğlenmek eylemi