Turkish Turkish
EKŞİMEK : Turkish Turkish
(yemek için) bozulmak
EKŞİMEK : Turkish Turkish
(mide, tükrükbezi için) salgı salgılamak
EKŞİMEK : Turkish Turkish
surat asmak
EKŞİMEK : Turkish Turkish
utanmak, mahcup olmak
EKŞİMEK : Turkish Turkish
sırnaşmak, ısrar etmek
EKŞİMİK : Turkish Turkish
yağı alınmış sütten yapılan peynir, çökelek
EKŞİMSİ : Turkish Turkish
tadı ekşiye çalan
EKŞİMSİLİK : Turkish Turkish
ekşimsi olma durumu
EKŞİMTIRAK : Turkish Turkish
az ekşi
EKŞİMTIRAKLIK : Turkish Turkish
ekşimtırak olma durumu
EKSİN : Turkish Turkish
anyon
EKŞİTİLMEK : Turkish Turkish
ekşitmek eylemi yapılmak
EKŞİTMEK : Turkish Turkish
ekşimesine yol açmak
EKŞİYONCA : Turkish Turkish
ekşiyoncagillerden, çok yıllık otsu bitki (oxalis)
EKŞİYONCAGİLLER : Turkish Turkish
ıki çeneklilerden, yapraklarında kuzukulağı asidi bulunan bir bitki familyası
EKSKAVATÖR : Turkish Turkish
kazaratar, kazmaç
EKSPER : Turkish Turkish
ilirkişi, uzman, ºehlihibre
EKSPERİMANTALİZM : Turkish Turkish
deneyselcilik
EKSPERLİK : Turkish Turkish
ilirkişinin görevi, uzmanlık
EKSPERTİZ : Turkish Turkish
ilirkişi raporu
EKSPRES : Turkish Turkish
yalnız büyük duraklarda duran, büyük iskelelere uğrayan ve çok hızlı giden tren, gemi gibi taşıt
EKSPRES : Turkish Turkish
ıvedilikle yapılan (şey)
EKSPRES : Turkish Turkish
(postayla yollanan, hızla yerine gitmesi istenen şeyler için) özel ulak
EKSPRES : Turkish Turkish
hızlı olarak, aceleyle
EKSPRES YOL : Turkish Turkish
taşıtların hızlarını kesmeden gidebileceği genişlikte, gidiş ve geliş yönleri ayrılmış yol
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani