Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EPİDEMİ : Turkish Turkish

salgın (sayrılık)

EPİDEMİK : Turkish Turkish

salgın

EPİDEMİK : Turkish Turkish

salgınla ilgili

EPİDEMİK : Turkish Turkish

salgınbilim

EPİDEMİYOLOJİ : Turkish Turkish

salgın sayrılıkları inceleyen hekimlik dalı, salgınbilim

EPİDERM : Turkish Turkish

üstderi

EPİDİYASKOP : Turkish Turkish

görüntüleri yansıma ve saydamlık yoluyla veren araç

EPİFİT : Turkish Turkish

üstbitken

EPİGENEZ : Turkish Turkish

sıralıoluş

EPİGRAFİ : Turkish Turkish

yazıtbilim

EPİGRAFİ : Turkish Turkish

yazıt, °kitabe

EPİK : Turkish Turkish

destana özgü, destanla ilgili, destansı (yapıt)

EPİK ŞİİR : Turkish Turkish

kahramanlık, vatan sevgisi duygularını işleyen şiir türü

EPİK TİYATRO : Turkish Turkish

anlatıcı, belgeleyici, göstermeci bir biçemle, izleyiciyi gözlemci olmaya zorlayan tiyatro türü

EPİKEREM : Turkish Turkish

önertilerinin biri ya da her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım

EPİKUROSÇU : Turkish Turkish

epikuros'un kurduğu felsefe akımını benimseyen, epikurosçuluk yanlısı olan kimse

EPİKUROSÇULUK : Turkish Turkish

epikuros'un düşüncelerinin, yaşama ilkesi yapılması; hazlara, sevinçlere yönelik bir yaşamın erek edinilmesini ileri süren öğreti

EPİLASYON : Turkish Turkish

vücudun istenmeyen tüylerini özel makinesiyle giderme

EPİLEPSİ : Turkish Turkish

sara (hastalığı)

EPİLOG : Turkish Turkish

ir yapıtın sonuç bölümü, sonsöz, °hatime

EPİTEL : Turkish Turkish

tek ya da çok gözeden oluşan, vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku

EPİTEL : Turkish Turkish

u dokuyla ilgili

EPİZOT : Turkish Turkish

ana olaya bağlı, onun daha iyi belirmesi için gerekli ikinci derecede olay, oluntu

EPOPE : Turkish Turkish

destan

EPRİK : Turkish Turkish

çamaşırın az kirli suyu