Turkish Turkish
EPRİMEK : Turkish Turkish
ozulmak, ekşiyip çürümek
EPRİMEK : Turkish Turkish
erimek
EPSİLON : Turkish Turkish
yunan abecesinin beşinci harfi
ER : Turkish Turkish
erkek
ER : Turkish Turkish
aşamasız asker, °nefer
ER : Turkish Turkish
kahraman, yiğit
ER : Turkish Turkish
ışini iyi bilen, yetenekli
ER : Turkish Turkish
koca
ER : Turkish Turkish
erken
ER : Turkish Turkish
erbiyum'un simgesi
ER GEÇ : Turkish Turkish
erken ya da geç, ne vakit olsa
ER KİŞİ : Turkish Turkish
mert, bilge, güvenilir kişi
ER LOKMASI ER KURSAĞINDA KALMAZ : Turkish Turkish
insan gördüğü iyiliği karşılıksız bırakmaz
ER MEYDANI : Turkish Turkish
güreş meydanı
ERAT, -TI : Turkish Turkish
erden başgedikliye kadar askerlere verilen genel ad
ERAT, -TI : Turkish Turkish
erler
ERBAİN : Turkish Turkish
hicri takvimde 22 aralıktan 31 ocağa dek süren 40 günlük kış dönemi
ERBAP : Turkish Turkish
ir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse
ERBAŞ : Turkish Turkish
gereksinimleri devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
ERBAŞLIK : Turkish Turkish
erbaş aşaması
ERBEZİ : Turkish Turkish
erkeklik hormonunu oluşturan erkek cinsiyet bezi, taşak, °husye, °haya, °testis
ERBİN : Turkish Turkish
erbiyum oksit ya da erbiyum hidroksit
ERBİYUM : Turkish Turkish
kim. doğada çok az bulunan, uygulama alanı bulunmayan, atom numarası 68, atom ağırlığı
2 olan bir element, simgesi er
ERDEM : Turkish Turkish
ahlakın övdüğü iyilikçilik, yiğitlik, alçakgönüllülük, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, °fazilet
ERDEM : Turkish Turkish
ınsanın ruhsal yetkinliği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani