Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FAZLALAŞMAK : Turkish Turkish

çoğalmak, sayısı artmak, °ziyadeleşmek

FAZLALIK : Turkish Turkish

çokluk, gereğinden çok olma durumu

FAZLALIK ETMEK : Turkish Turkish

irinin varlığı, bulunduğu yerde gereksiz olmak

FAZLASIYLA : Turkish Turkish

çok fazla olarak

FE : Turkish Turkish

türk abecesinin yedinci harfinin adı

FE : Turkish Turkish

demir'in simgesi

FECAAT, -Tİ : Turkish Turkish

çok acıklı, yürekler acısı durum

FECİ, -Sİ : Turkish Turkish

acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, °trajik

FECİR, -CRİ : Turkish Turkish

tan vakti, gün ağarması

FECİR, -CRİ : Turkish Turkish

tan kızıllığı

FECRİ ÂTİ : Turkish Turkish

yılları arasında süren "sanat, sanat içindir" görüşünü benimseyen genç edebiyatçılar topluluğu

FECRİKÂZİP : Turkish Turkish

tan yerinde gün doğmadan beliren, sonradan kaybolan geçici aydınlık, yalancı tan, geçici tan

FECRİSADIK : Turkish Turkish

tan yerinde gün doğuncaya kadar süren kesiksiz aydınlık, gerçek tan

FEDA : Turkish Turkish

ir amaç uğrunda bir değer ya da varlıktan vazgeçme, uğruna verme

FEDA ETMEK : Turkish Turkish

kıymak, gözden çıkarmak

FEDA OLSUN : Turkish Turkish

varsın gitsin, uğrunda yok olsun!

FEDAİ : Turkish Turkish

ir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, ölümeri;°serdengeçti

FEDAİ : Turkish Turkish

ir kimseyi ya da bir yeri koruyan kimse

FEDAİLİK : Turkish Turkish

fedaice davranış, °serdengeçtilik

FEDAKÂR : Turkish Turkish

özverili

FEDAKÂRCA : Turkish Turkish

özverili (olarak)

FEDAKÂRLIK : Turkish Turkish

özveri: fedakârlık, adı üzerinde, biri ya da bir şey için kendini feda etmek demektir

FEDAKÂRLIK(LAR) YAPMAK : Turkish Turkish

özveride bulunmak

FEDAKÂRLIKA KATLANMAK : Turkish Turkish

ir ereğe ulaşmak için birçok sıkıntıya, güçlüğe dayanmaya çalışmak

FEDERAL : Turkish Turkish

ir devletler federasyonuyla ilgili