Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

FENAYA SARMAK : Turkish Turkish

iş kötüye doğru gitmek

FENCİ : Turkish Turkish

fenle uğraşan kimse

FENCİ : Turkish Turkish

fen konularında ders veren öğretmen

FENER : Turkish Turkish

saydam bir maddeden yapılmış ya da böyle bir maddeyle donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı

FENER : Turkish Turkish

gemilere yol gösteren ışık kulesi, deniz feneri

FENER : Turkish Turkish

tepesinden kulplu kahveci tepsisi, askı

FENER ALAYI : Turkish Turkish

şenlik gecelerinde kalabalık halk topluluklarının ellerinde fener ya da meşalelerle kenti dolaşarak yaptıkları gösteri

FENER BALIĞI : Turkish Turkish

- fenerbalığı

FENER ÇEKMEK : Turkish Turkish

elinde fenerle önden gitmek

FENER ÇEKMEK : Turkish Turkish

ir kalabalığa önderlik etmek

FENERBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

fenerbalığıgillerden, vücudunda pek çok ışık verme organı bulunan, tropik denizlerde yaşayan bir balık (lophius piscatorius)

FENERBALIĞIGİLLER : Turkish Turkish

kemikli balıklar takımının, vücutları basık, derileri çıplak, ağızları çok büyük olan, derin denizlerde yaşayan balıklar familyası

FENERBALIĞIMSILAR : Turkish Turkish

fenerbalığına benzeyen, kemikli balıkları içeren balıkların tümü

FENERCİ : Turkish Turkish

fener yapan ya da satan kimse

FENERCİ : Turkish Turkish

deniz feneri bekçisi

FENERCİ : Turkish Turkish

sokak fenerini yakan kimse

FENERÇİÇEĞİ : Turkish Turkish

tropikal bölgelerde yetişen kılıç biçiminde yaprakları olan, parlak kırmızı, sarı çiçekli süs bitkisi

FENERİ NEREDE SÖNDÜRDÜN : Turkish Turkish

geç kalanlara takılmak için söylenen bir söz

FENERLİ : Turkish Turkish

feneri olan

FENERSİZ : Turkish Turkish

feneri olmayan

FENERSİZ YAKALAMAK : Turkish Turkish

(birini) gizli yapmaya çalıştığı bir işi yaparken yakalamak

FENİK : Turkish Turkish

markın yüzde bir değerinde alman para birimi

FENİKELİ : Turkish Turkish

fenike halkından olan (kimse)

FENİKMEK : Turkish Turkish

aşı dönmek

FENİKMEK : Turkish Turkish

unalmak, yarı baygınlık geçirmek