Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FEVERAN ETMEK : Turkish Turkish

irdenbire öfkelenmek, sinirlenmek, parlamak

FEVK, -Kİ : Turkish Turkish

üst, yukarı

FEVKALADE : Turkish Turkish

alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik

FEVKALADE : Turkish Turkish

aşırı, çok fazla

FEVKALADE : Turkish Turkish

çok iyi, çok üstün, çok güzel

FEVKALADELİK : Turkish Turkish

olağanüstülük, olağandan farklı olma durumu

FEVKALBEŞER : Turkish Turkish

insanüstü

FEVKALBEŞER : Turkish Turkish

üstün nitelikli insan

FEVRİ : Turkish Turkish

irdenbire, düşünmeden davranan (kimse)

FEVRİ : Turkish Turkish

irdenbire, düşünmeden yapılan

FEVRİLİK : Turkish Turkish

fevri olma durumu

FEVT ETMEK : Turkish Turkish

yitirmek, elden kaçırmak

FEVT OLMAK : Turkish Turkish

yitirmek

FEVT OLMAK : Turkish Turkish

ölmek

FEVT, -Tİ : Turkish Turkish

elden çıkma (çıkarma), kaçırma, yitme

FEVT, -Tİ : Turkish Turkish

ölme

FEYEZAN : Turkish Turkish

taşma, taşkın, su baskını, °seylap

FEYEZAN : Turkish Turkish

ereket

FEYİZ : Turkish Turkish

ilim, bilgi

FEYİZ : Turkish Turkish

verimlilik, gürlük, ongunluk

FEYİZ : Turkish Turkish

ılerleme, olgunlaşma, olgunluk

FEYİZ ALMAK : Turkish Turkish

ilgi sahibi olmak, aydınlanmak, örnek almak

FEYİZLİ : Turkish Turkish

çok ürün veren, verimli

FEYLESOF : Turkish Turkish

filozof, felsefeci

FEYYAZ : Turkish Turkish

çok verimli, bereketli