Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FETİŞ : Turkish Turkish

uğurlu sayılan şey

FETİŞİST : Turkish Turkish

fetişizmi uygulayan (kimse, görüş)

FETİŞİST : Turkish Turkish

fetişizme düşkün (kimse)

FETİŞİZM : Turkish Turkish

ılkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı ya da cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik

FETİŞİZM : Turkish Turkish

karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygunluk sağlama

FETRET DEVRİ : Turkish Turkish

osmanlı devletinde, ankara savaşı'ndan (1402) sonra yıldırım beyazıt'ın oğulları arasında taht kavgalarının sürdüğü on bir yıllık dönem

FETRET, -Tİ : Turkish Turkish

ıki peygamber ya da padişah arasında peygambersiz ya da padişahsız geçen süre

FETRET, -Tİ : Turkish Turkish

ıslam dinine göre hz. ısa ile hz. muhammet arasında geçen süre

FETRET, -Tİ : Turkish Turkish

ıki olay arasındaki süre

FETRET, -Tİ : Turkish Turkish

hükümet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre

FETTAN : Turkish Turkish

fitneci, fesat karıştırıcı

FETTAN : Turkish Turkish

gönül ayartıcı, cilveli

FETTANCA : Turkish Turkish

fettan gibi

FETTANLAŞMAK : Turkish Turkish

fettan bir duruma gelmek

FETTANLIK : Turkish Turkish

fettan olma durumu

FETVA : Turkish Turkish

ıslam hukukuyla ilgili bir sorunun dinsel hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam ya da müftü tarafından verilebilen belge

FETVA VERMEK ( YA DA ÇIKARMAK) : Turkish Turkish

ir işin yapılabilmesi için yargıda bulunmak

FETVA VERMEK ( YA DA ÇIKARMAK) : Turkish Turkish

gereksiz yere buyruk verir gibi konuşmak

FETVACI : Turkish Turkish

gereksiz buyruklar veren

FETVAHANE : Turkish Turkish

müftünün orunu

FETVAHANE : Turkish Turkish

şeyhülislam kapısı

FEVÇ : Turkish Turkish

ınsan kalabalığı

FEVÇ FEVÇ : Turkish Turkish

akın akın

FEVERAN : Turkish Turkish

fışkırma, kaynama

FEVERAN : Turkish Turkish

irdenbire öfkelenme, köpürme; parlama