Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİDECİ : Turkish Turkish

fide yetiştirip satan kimse

FİDECİLİK : Turkish Turkish

fide yetiştirip satma işi

FİDEİZM : Turkish Turkish

ınancılık, °imaniye

FİDELEME : Turkish Turkish

fidelemek eylemi

FİDELEMEK : Turkish Turkish

fide dikmek

FİDELİK : Turkish Turkish

fide yetiştirilen yer

FİDELİK : Turkish Turkish

fide olmaya uygun

FİDYE : Turkish Turkish

tutsak ya da rehin olan kişinin kurtulması için istenen para ya da şey, kurtulmalık

FİDYEİNECAT : Turkish Turkish

- fidye

FİFİ : Turkish Turkish

küçük köpek

FİFRE : Turkish Turkish

yanlamasına çalınan, 6 deliği olan, tahtadan bir tür flüt

FİĞ : Turkish Turkish

aklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki (vicia sativa)

FİGAN : Turkish Turkish

acıyla bağırma, inleme

FİGAN ETMEK : Turkish Turkish

acıyla bağırmak, inlemek

FİGÜR : Turkish Turkish

esim ve yontu sanatlarında varlıkların biçimi, beti

FİGÜR : Turkish Turkish

ir dansı oluşturan, ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden herbiri

FİGÜR : Turkish Turkish

irbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu

FİGÜR : Turkish Turkish

yazınsal yapıtlarda kişi, °kahraman, °tip, karakter

FİGÜRAN : Turkish Turkish

genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan ya da konuşması çok az olan rollere çıkan kimse

FİGÜRAN : Turkish Turkish

ir toplumda, bir toplulukta sönük, silik kimse

FİGÜRANLIK : Turkish Turkish

figüran olarak çalışma

FİGÜRATİF : Turkish Turkish

etili

FİGÜRATİF SANAT : Turkish Turkish

etili sanat

FİGÜRLÜ : Turkish Turkish

figürü olan

FİHRİST, -Tİ : Turkish Turkish

kitabın ya da derginin başına ya da sonuna eklenen yapıttaki konu başlıklarını sayfa numarasıyla gösteren liste, içindekiler