Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FIVE-AND-TEN : English Turkish Redhouse

akınız five-and-ten-cent store

FIVE-AND-TEN-CENT STORE : English Turkish Redhouse

ucuz eşya satılan mağaza

FIVEFOLD : English Turkish Redhouse

five.foldsıfat, zarf beş kat, beş misli

FIVER : English Turkish Redhouse

fiverisim, konuşma dili beş dolarlık kâğıt para

FIX : English Turkish Redhouse

fixfîks fiil
tamir etmek.
(sabitleştirecek bir şekilde) takmak, yerleştirmek.
(tarih, miktar v.b.'ni) kararlaştırmak, tayin etmek.
(kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği) hazırlamak.
(saçını) yapmak.
(filmin) fiksajını yapmak.
konuşma dili şike yaparak (maçın) sonucunu tayin etmek; rüşvet yedirerek (mahkemenin) sonucunu tayin etmek.
konuşma dili gününü göstermek, hakkından gelmek, çanına ot tıkamak

FIX A PLACE UP : English Turkish Redhouse

ir yeri tamir etmek

FIX ON : English Turkish Redhouse

-i seçmek,
e karar vermek

FIX ONE'S ATTENTION ON : English Turkish Redhouse

dikkatini
e çevirmek

FIX ONE'S EYES ON : English Turkish Redhouse

gözünü
e dikmek

FIX ONESELF UP : English Turkish Redhouse

süslenmek, kendini süslemek

FIX SOME-ONE'S WAGON : English Turkish Redhouse

konuşma dili
birini mahvetmek.
birinin hakkından gelmek

FIX SOMEONE UP WITH : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirine (bir şey) ayarlamak/sağlamak

FIXATION : English Turkish Redhouse

fix.a.tionfîksey'şın isim aşırı bağlılık, aşırı düşkünlük

FIXED : English Turkish Redhouse

fixedfîkst sıfat
sabit, değişmeyen.
konuşma dili şike veya rüşvet yoluyla ayarlanmış

FIXED ASSET : English Turkish Redhouse

sabit değer

FIXED IDEA : English Turkish Redhouse

saplantı

FIXED PRICE : English Turkish Redhouse

sabit fiyat

FIXINGS : English Turkish Redhouse

fix.ingsfîk'sîngz isim, çoğul, konuşma dili (bir et yemeğini tamamlayan) diğer yemekler

FIXTURE : English Turkish Redhouse

fix.turefîks'çır isim
(bir yapı veya odaya ait) sabit eşya.
spor müsabaka

FIZZ : English Turkish Redhouse

fizzfîz fiil (gazoz, soda, şampanya v.b.) fış fış/fışır fışır köpürdemek, fışırdamak, fışıldamak. isim
(köpüren gazoz, soda v.b.'nin çıkardığı) fışırtılı ses, fışırtı, fışıltı.
canlılık

FIZZLE : English Turkish Redhouse

fiz.zlefîz'ıl fiil, konuşma dili out iyi başlayıp sonradan suya düşmek

FIZZY : English Turkish Redhouse

fizzysıfat karbonatlı (içecek)

FJORD : English Turkish Redhouse

fjordfyôrd isim fiyort

FL. OZ. : English Turkish Redhouse

fl. oz.kısaltma fluid ounce

FLABBERGAST : English Turkish Redhouse

flab.ber.gastfläb'ırgäst fiil, konuşma dili çok şaşırtmak, küçük dilini yutturmak