Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLIP A COIN : English Turkish Redhouse

yazı tura atmak

FLIP ONE'S LID : English Turkish Redhouse

konuşma dili
tepesi atmak, zıvanadan çıkmak, çok öfkelenmek.
oynatmak, delirmek.
(over) (-e) deli divane olmak; (-den) sevinçten uçmak

FLIP-FLOP : English Turkish Redhouse

flip-flopisim tokyo

FLIPPANT : English Turkish Redhouse

flip.pantflîp'ınt sıfat saygısız, küstah

FLIPPER : English Turkish Redhouse

flip.perflîp'ır isim
(deniz kaplumbağalarında ve yüzen memelilerde) yüzgeç.
(yüzmek için kullanılan) palet

FLIRT : English Turkish Redhouse

flirtflırt fiil with (erkek) (kadına) âşık gibi davranmak; (kadın) (erkeğe) cilve yapmak. isim kadınlara âşık rolü yapmayı seven erkek; erkeklere cilve yapmayı seven kadın

FLIT : English Turkish Redhouse

flitflît fiil (flitted, flitting)
oradan oraya uçmak.
den hızla geçmek

FLOAT : English Turkish Redhouse

floatflot isim
olta mantarı.
şamandıra, flotör.
duba. fiil
su yüzünde/havada yüzmek/gitmek.
(gemiyi) yüzdürmek.
(bir şeyin) su yüzünde yüzerek bir yere gitmesini sağlamak; su yüzünde götürmek; yüzdürmek.
hisseleri satarak (bir şirket) kurmak.
(döviz kurunu) dalgalanmaya bırakmak.
boş verip her şeyi oluruna bırakmak

FLOATING : English Turkish Redhouse

float.ingflo'tîng sıfat su yüzünde/havada yüzen

FLOATING ASSETS : English Turkish Redhouse

ticaretcari aktifler

FLOATING CAPITAL : English Turkish Redhouse

ticaretdöner sermaye

FLOATING DOCK : English Turkish Redhouse

yüzer havuz

FLOATING POPULATION : English Turkish Redhouse

gelip geçici nüfus

FLOCK : English Turkish Redhouse

flockflak isim sürü. fiil sürü halinde toplanmak

FLOE : English Turkish Redhouse

floeflo isim denizde yüzen üstü düz buz kütlesi

FLOG : English Turkish Redhouse

flogflag fiil (flogged, flogging) kırbaçlamak

FLOOD : English Turkish Redhouse

floodfl^d isim sel; su baskını, taşkın. fiil
sel basmak; su basmak.
sel gibi akmak.
otomotiv (motoru) ambale etmek

FLOOD PLAIN : English Turkish Redhouse

coğrafyataşkın yatağı

FLOOD TIDE : English Turkish Redhouse

kabarma, met

FLOODGATE : English Turkish Redhouse

flood.gateisim bent kapağı

FLOODLIGHT : English Turkish Redhouse

flood.lightisim proqektör

FLOOR : English Turkish Redhouse

floorflôr isim
taş veya tahta döşeme, yer, zemin.
(binadaki) kat. fiil
taş veya tahta döşemek.
vurup yere yıkmak.
konuşma dili şaşırtmak, küçük dilini yutturmak

FLOOR LAMP : English Turkish Redhouse

ayaklı lamba, abajur

FLOOR PLAN : English Turkish Redhouse

mimarlıkkat planı

FLOOR SHOW : English Turkish Redhouse

eğlence programı