Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HATE : English Turkish Redhouse

hateheyt fiil nefret etmek. isim nefret

HATEFUL : English Turkish Redhouse

hate.fulsıfat
nefret edilen.
nefret dolu

HATRED : English Turkish Redhouse

ha.tredhey'trîd isim kin, nefret, düşmanlık

HAUGHTINESS : English Turkish Redhouse

haughtinessisim kibirlilik, kendini beğenmişlik

HAUGHTY : English Turkish Redhouse

haugh.tyhô'ti sıfat kibirli, kendini beğenmiş, mağrur

HAUL : English Turkish Redhouse

haulhôl fiil
çekmek.
taşımak.
denizcilikle ilgili vira etmek.
(rüzgâr, gemi) yön değiştirmek, dönmek. isim
çekme, çekiş.
bir ağda çıkarılan balıklar.
taşıma uzaklığı.
taşınılan şey

HAUL OVER THE COALS : English Turkish Redhouse

haşlamak, azarlamak

HAUL SOMEONE OVER THE COALS : English Turkish Redhouse

irini azarlamak/haşlamak

HAUNCH : English Turkish Redhouse

haunchhônç isim
kalça.
çoğul kıç, popo.
but; sağrı

HAUNT : English Turkish Redhouse

haunthônt fiil
(hortlak veya ruhlar) sık sık uğramak.
usandırmak.
akıldan çıkmamak.
sık sık gitmek, dadanmak.
sürekli yanında bulunmak. isim sık sık gidilen yer, uğrak, uğrak yeri

HAUNTED : English Turkish Redhouse

haunt.edsıfat tekin olmayan, perili

HAUNTING : English Turkish Redhouse

haunt.ingsıfat zor unutulan, akıldan çıkmayan

HAUTEUR : English Turkish Redhouse

hau.teurhotır' isim kibir, gurur

HAVE : English Turkish Redhouse

havehäv fiil (had, having) kuraldışı çekimleri: şimdiki zaman I, you, we, they have; he, she it has; geçmiş zaman had.
sahip olmak;
si olmak.
almak; elinde tutmak.
elde etmek, ele geçirmek.
yapmak, etmek; yaptırmak, ettirmek.
konuşma dili aldatmak.
konuşma dili cinsel ilişkide bulunmak. Yardımcı fiil olarak geçmiş zamanı gösterir: I have gone. Gittim

HAVE A BALL : English Turkish Redhouse

konuşma diliçok eğlenmek

HAVE A BATH : English Turkish Redhouse

anyo yapmak, yıkanmak

HAVE A BEARING ON : English Turkish Redhouse

ile ilgisi olmak;
i etkilemek

HAVE A BEE IN ONE'S BONNET : English Turkish Redhouse

ir fikri kafasına takmış olmak

HAVE A BIG LEAD : English Turkish Redhouse

çok önde olmak

HAVE A BLAST : English Turkish Redhouse

konuşma diliçok eğlenmek

HAVE A BM : English Turkish Redhouse

üyük aptes bozmak

HAVE A BONE TO PICK WITH : English Turkish Redhouse

ile paylaşılacak kozu olmak

HAVE A BONE TO PICK WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

iriyle paylaşacak kozu olmak, halledilecek davası olmak

HAVE A BOWEL MOVEMENT : English Turkish Redhouse

üyük aptes bozmak

HAVE A CHANGE OF HEART : English Turkish Redhouse

fikir veya davranışlarını değiştirmek