Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HAVE A NARROW ESCAPE : English Turkish Redhouse

ucuz kurtulmak

HAVE A ONE-TRACK MIND : English Turkish Redhouse

ir konuyu tutturmak: You've got a one-track mind. Aklın fikrin hep onda

HAVE A PENCHANT FOR : English Turkish Redhouse

-e meraklı olmak;
e düşkün olmak: He has a penchant for fixing things. Eşyaları tamir etmeye meraklı

HAVE A ROUGH TIME : English Turkish Redhouse

zor/sıkıntılı bir dönem geçirmek, zor/sıkıntılı bir dönemden geçmek; zor bir hayat geçirmek

HAVE A ROUND OF DRINKS ON ME. : English Turkish Redhouse

Herkese benden birer bardak içki

HAVE A RUN-IN WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

iriyle atışmak

HAVE A SCREW LOOSE : English Turkish Redhouse

konuşma dilibir tahtası eksik olmak, kafadan kontak olmak, kontak olmak

HAVE A SHARE IN : English Turkish Redhouse

- de payı olmak

HAVE A SHORT MEMORY : English Turkish Redhouse

çabuk unutmak, hafızası zayıf olmak

HAVE A SOFT HEART : English Turkish Redhouse

yumuşak kalpli olmak, müşfik olmak

HAVE A SOFT SPOT FOR : English Turkish Redhouse

konuşma dili-e zaafı olmak

HAVE A SORE THROAT : English Turkish Redhouse

anjin olmak, boğazı yanmak

HAVE A SPILL : English Turkish Redhouse

atın sırtından düşmek

HAVE A STIFF NECK : English Turkish Redhouse

oynu tutulmak

HAVE A STOMACHACHE : English Turkish Redhouse

(birinin) midesi ağrımak

HAVE A SWEET TOOTH : English Turkish Redhouse

tatlı sevmek, tatlı yiyecekleri sevmek

HAVE A TEMPER : English Turkish Redhouse

çabuk öfkelenen biri olmak

HAVE A TICKLE IN ONE'S THROAT : English Turkish Redhouse

(birinin) boğazı gıcıklanmak

HAVE A VOICE IN : English Turkish Redhouse

-de söz hakkı olmak

HAVE A WAY WITH MACHINES : English Turkish Redhouse

makinelerden anlamak

HAVE A WAY WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irini kolaylıkla etkilemek

HAVE A WHALE OF A TIME : English Turkish Redhouse

çok eğlenmek

HAVE A WHIP-ROUND : English Turkish Redhouse

para toplamak

HAVE A WINNING STREAK : English Turkish Redhouse

şansı rast gitmek

HAVE A WORD WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

iriyle konuşmak