Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HAVE HARD FEELINGS ABOUT : English Turkish Redhouse

konuşma dili-e gücenmiş olmak

HAVE IN MIND : English Turkish Redhouse

hatırında tutmak, aklında olmak

HAVE IN RESERVE : English Turkish Redhouse

ihtiyat olarak saklamak

HAVE IT COMING : English Turkish Redhouse

-i hak etmek

HAVE IT IN FOR SOMEONE : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirinin canını yakmak istemek; birinin canını yakmak için frsat kollamak; birine düşmanlık beslemek

HAVE IT IN ONE : English Turkish Redhouse

yeteneği olmak

HAVE IT MADE : English Turkish Redhouse

ısmarlamak.
argo işi iş olmak, işleri tıkırında olmak

HAVE IT OUT : English Turkish Redhouse

ir davayı kavga ederek veya tartışarak sonuçlandırmak

HAVE IT YOUR OWN WAY. : English Turkish Redhouse

Siz bilirsiniz./Nasıl isterseniz öyle olsun

HAVE IT YOUR WAY. : English Turkish Redhouse

Nasıl istersen öyle yap

HAVE KITTENS : English Turkish Redhouse

argoiçini kurt kemirmek, dokuz doğurmak

HAVE MANY IRONS IN THE FIRE : English Turkish Redhouse

kırk tarakta bezi olmak

HAVE NO BUSINESS DOING SOMETHING : English Turkish Redhouse

(birinin) bir şey yapmaya hakkı olmamak: You have no business interfering in my affairs. Benim işlerime burnunu sokmaya hiç hakkın yok

HAVE NO STOMACH FOR : English Turkish Redhouse

(belirli bir şey için) (birinde) hiç istek/arzu olmamak

HAVE NO THOUGHT OF : English Turkish Redhouse

hiç aklından geçmemek,
e hiç niyeti olmamak

HAVE NO TIME FOR : English Turkish Redhouse

den hiç hoşlanmamak,
i hiç sevmemek.
(birinin)
e harcayacak vakti olmamak, (birinin) (biri/bir şey) için vakti olmamak

HAVE NO USE FOR : English Turkish Redhouse

konuşma dili
i hiç sevmemek,
den hiç hoşlanmamak,
i adam yerine koymamak,
e hiç değer vermemek.
(birine) lazım olmamak; (birinin) işine yaramamak

HAVE NONE OF : English Turkish Redhouse

-e izin vermemek,
i kabul etmemek

HAVE NOTHING TO DO WITH : English Turkish Redhouse

ile hiç görüşmemek; ile hiç ahbaplık etmemek; ile hiç emasta bulunmamak.
ile hiç ilgisi/alakası olmamak;
I hiç ilgilendirmemek

HAVE NOTHING TO SHOW FOR IT : English Turkish Redhouse

elinde ne yaptığını gösterecek hiçbir şey olmamak

HAVE ON : English Turkish Redhouse

giyinmek.
şaka etmek

HAVE ONE FOOT IN THE GRAVE : English Turkish Redhouse

ir ayağı çukurda olmak

HAVE ONE'S BACK TO THE WALL : English Turkish Redhouse

çaresiz kalmak

HAVE ONE'S EYES ON : English Turkish Redhouse

gözü
in üzerinde olmak.
e göz koymak

HAVE ONE'S FILL OF : English Turkish Redhouse

konuşma dili-den bıkmak,
den illallah demek