English
BLOOD GRAPEFRUIT : English Turkish
kan greyfurtu, içi kırmızı olan bir greyfurt türü
BLOOD GROUP : English Turkish
kan grubu
BLOOD GROUPING : English Turkish
n. kan grubunu bulma
BLOOD GUILTY : English Turkish
kanlı katil, eli kanlı katil, kan döken, katil
BLOOD HEAT : English Turkish
kan ısısı, kan sıcaklığı, insan kanının normal sıcaklığı
BLOOD HORSE : English Turkish
n. safkan at, iyi cins at, cins at
BLOOD IS THICKER THAN WATER : English Turkish
kan sudan daha koyudur, et tırnaktan ayrılmaz, aile bireylerine olan bağlılık tüm diğer ilişkilere baskındır, aile tüm ilişkilerden önce gelir, akrabalık bağı arkadaşlıktan önce gelir
BLOOD ISLAND : English Turkish
n. (Tıp) vasküler endoteryum ve han hücreleri oluşturabilme kalıtsal kapasitesine sahip embriyon yağıltı kesesi üzerindeki iç organsal mezodermal hücreler kütlesi
BLOOD LETTING : English Turkish
n. kan alma, hacamat, damardan kan alma, tıbbi amaçlarla kan boşaltılması; öldürme, kan dökme, katletme
BLOOD LIBEL : English Turkish
kan iftirası, kan karalaması, belirli bir gruba karşı öfke yaratmak amacıyla yayılan uydurma hikâye
BLOOD LINE : English Turkish
kan hattı, nesil, jenerasyon, doğrudan atalar sırası
BLOOD MONEY : English Turkish
kan parası, cinayet işlemek için alınan para; diyet, fidye
BLOOD ON ONE'S HANDS : English Turkish
irinin ölümünden sorumlu olma, eli kana bulaşmış olma, eli kanlı olma
BLOOD ORANGE : English Turkish
kan portakalı, kırmızımsı renkli içi olan portakal türü
BLOOD PLASMA : English Turkish
kan plazması, sıvı kan, kanın sıvı bölümü
BLOOD POISONING : English Turkish
kan zehirlenmesi
BLOOD PRESSURE : English Turkish
kan basıncı, tansiyon
BLOOD PUDDING : English Turkish
n. bir tür domuz sosisi, iç yağ ve domuz kanıyla yapılan siyah bir sosis türü
BLOOD RAN IN TORRENTS : English Turkish
kan gövdeyi götürdü, çok kan aktı, çok kanama oldu
BLOOD RELATION : English Turkish
akrabalık, kan bağı
BLOOD RELATIONSHIP : English Turkish
n. kan bağı ilişkisi, akrabalık ilişkisi, ortak bir ata ile bağlılık ilişkisi
BLOOD RELATIVE : English Turkish
kan akrabası, kan bağı olan kimse, akraba, doğuştan akraba olan kimse
BLOOD REVENGE : English Turkish
kan davası, kan intikamı, bir kimsenin ölümünden dolayı güdülen intikam, bir kimsenin ölümünün öcü
BLOOD SAMPLE : English Turkish
n. kan tahlili
BLOOD SAUSAGE : English Turkish
n. bir tür domuz sosisi, iç yağ ve domuz kanıyla yapılan siyah bir sosis türü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani