English
BONANZA : English Turkish
n. zengin maden yatağı; kazanç kaynağı; refah, bolluk
BONAPARTE : English Turkish
n. Napoleon Bonaparte (
1821), Fransa imparatoru, bir komutan ve fatih
BONAPARTISM : English Turkish
n. Bonapartizm, Bonaparçılık, Bonaparte destekçiliği; Napoleon Bonaparte hükümetini destekleme; I. ve III. Napoleon geleneğine bağlılık; göstermelik bir şekilde halktan yetki alan askerî bir liderin otokrat yönetimini destekleyen siyaset
BONBON : English Turkish
n. bonbon, şekerleme
BONBONNIERE : English Turkish
n. küçük şekerleme kutusu; şekerci, şekerleme dükkânı
BONCE : English Turkish
n. baş, kafa (Gayriresmî); büyük bilyelerle oynanan bir oyun
BOND : English Turkish
n. zincir, pranga, bağ, ilişki, bono, senet, tahvil, yapışma, yapıştırıcı, tutkal, harç ile duvar örme
BOND : English Turkish
v. tutturmak, yapıştırmak, bağlamak; örmek (duvar); antrepoya koymak
BOND INTEREST : English Turkish
ono faizi
BOND ISSUE : English Turkish
faizli borçluluk belgesi
BOND LINKED TO THE COST OF LIVING INDEX : English Turkish
Geçim Endeksi'ne bağlı senet, bir ülkede yaşam maliyeti endeksine bağlı olan borç senedi
BOND LINKED TO THE US DOLLAR : English Turkish
ABD dolarına bağlı senet, ABD dolarının değerine bağlı olan borç senedi
BOND MARKET : English Turkish
ono piyasası, tahvil piyasası, bono (şirketlerin veya hükümetlerin mali borçları) takası yapılan piyasa
BOND MARKET CRISIS : English Turkish
ono piyasası krizi, tahvil piyasası krizi, bono alım ve satımlarında kriz
BOND MATURITY : English Turkish
ono olgunluğu, bononun vadesinin gelmesi, ödemesi gelmiş bonolar
BOND PAPER : English Turkish
ono kâğıdı, tahvil kâğıdı; iyi kalite yazı kâğıdı
BOND QUOTATION INDEX : English Turkish
ono fiyat teklifi endeksi, mevcut bono fiyatlarının listesi
BOND RATING : English Turkish
ono sıralaması, tahvil sıralaması, tahvil derecelendirmesi, (Ekonomi) güvenlik ve kalitesine göre bir bonoya puan verilmesi (genellikle AAA
en iyi ve D
en kötü olmak üzere)
BOND SERVANT : English Turkish
ağlı hizmetçi, köle, kendisine ödeme yapılmadan hizmet verdirilen kimse
BONDABLE : English Turkish
adj. bonoya çevrilebilir, bonoya yatırılabilir, hisse senedine konulabilir; bağlanabilir, iliştirilebilir
BONDAGE : English Turkish
n. kölelik, esaret; bağımlılık
BONDED : English Turkish
adj. bağlı
BONDED DEBT : English Turkish
n. rehinli tahvil
BONDED GOODS : English Turkish
n. antrepodaki mallar
BONDED WAREHOUSE : English Turkish
antrepo, gümrük antreposu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani