Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BREAST SELF-EXAMINATION : English Turkish

n. kendi kendine meme muayenesi, BSE, herhangi bir yumru veya şişkinlik olup olmadığını saptamak amacıyla bir kadının elle göğsüne dokunarak kendi kendini muayene etmesi metodu (muhtemel bir meme kanseri durumunu tespit etmek amacıyla)

BREAST STROKE : English Turkish

kurbağalama, kurbağalama yüzme biçimi, iki kolun aynı anda kullanıldığı yüzme şekli

BREAST THE TAPE : English Turkish

ipi göğüslemek

BREAST-FEED : English Turkish

v. emzirmek, meme vermek, memeyle beslemek, süt emzirmek, bir bebeği meme vererek beslemek

BREAST-FEEDING : English Turkish

n. emzirme, meme verme, memeyle besleme, süt emzirme, bir bebeği meme vererek besleme, bebeği anne sütüyle besleme

BREASTBONE : English Turkish

n. göğüs kemiği, sternum, göğüs kafesi, kaburgalara bağlı olan uzun ve düz kemik (Anatomi, Zooloji)

BREASTED : English Turkish

adj. göğüslü

BREASTFEED : English Turkish

v. emzirmek, meme vermek

BREASTPIN : English Turkish

n. kravat iğnesi

BREASTPLATE : English Turkish

n. zırh (göğüslük)

BREASTS : English Turkish

n. memeler

BREASTSTROKE : English Turkish

n. kurbağalama yüzüş

BREASTSTROKER : English Turkish

n. kurbağalama yüzen kimse, kurbağalama yüzme biçiminde yüzen kimse, iki kolun aynı anda kullanıldığı yüzme şekliyle yüzen kimse

BREASTSUMMER : English Turkish

n. atma kiriş, taşıyıcı kiriş

BREASTWORK : English Turkish

n. göğüs siperi

BREATH : English Turkish

n. nefes, soluk, fısıltı, esinti, ağızdan çıkan buhar

BREATH OF FRESH AIR : English Turkish

taze bir nefes, güzel kokan ve temiz hava; yeni ve tazeleyici şey

BREATH OF LIFE : English Turkish

yaşama enerjisi, yaşama nedeni, enerji

BREATH TEST : English Turkish

alkol testi

BREATHABLE : English Turkish

adj. nefes alınabilir, solunabilir, nefes almaya elverişli, havadar

BREATHALIZE : English Turkish

v. alkol muayenesinden geçirmek, sarhoş olup olmadığını belirlemek üzere sürücünün nefesini alkolmetre ile teste tabi tutmak

BREATHALIZER : English Turkish

n. alkolmetre, alkol ölçer, sarhoş olup olmadığını belirlemek üzere sürücünün nefesinin teste tabi tutulduğu gereç

BREATHALYSE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) alkol muayenesinden geçirmek, sarhoş olup olmadığını belirlemek üzere sürücünün nefesini alkolmetre ile teste tabi tutmak (breathalyze olarak da yazılır)

BREATHALYSER : English Turkish

n. alkolmetre, alkolölçer

BREATHALYZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) alkol muayenesinden geçirmek, sarhoş olup olmadığını belirlemek üzere sürücünün nefesini alkolmetre ile teste tabi tutmak (breathalyse olarak da yazılır)