English
BREAKING OFF THE CONVERSATION : English Turkish
görüşmeyi kesme, konuşmayı kesme, tartışmayı kesme, tartışmayı yarısında kesme
BREAKING ONE'S HEART : English Turkish
n. kâlbini kırma
BREAKING OUT OF A DETENTION HOUSE : English Turkish
tutukevinden kaçma, tevkif evinden firar etme, cezaevinden kaçma, tutuklu bulunulan bir yerden kaçma
BREAKING POINT : English Turkish
kırılma noktası, kopma noktası, dağılma noktası
BREAKING THE LAW : English Turkish
yasayı çiğneme, kanunu çiğneme, hukuku ihlal etme
BREAKING THROUGH : English Turkish
zorla geçme, zor kullanarak girme, güç kullanarak aşma
BREAKING UP : English Turkish
n. parçalayan
BREAKING-IN PERIOD : English Turkish
alıştırma süresi, uyum sağlama dönemi (yeni bir şeye)
BREAKNECK : English Turkish
adj. tehlikeli, aşırı
BREAKOUT : English Turkish
n. hapisten kaçma, firar, toplu kaçış
BREAKPOINT : English Turkish
n. belirleyici nokta; programın onarma sürecinde durma noktasıdır (bilgisayar)
BREAKPROOF : English Turkish
adj. kırılmaz, kırılmaya karşı dayanıklı
BREAKTHROUGH : English Turkish
n. cepheyi yarıp geçme, buluş
BREAKTHROUGH INFECTION : English Turkish
uluş enfeksiyonu, bir hastanın bir aşı denemesi sırasında belirli bir hastalığı önlemek üzere tasarlanmış aşı tarafından o hastalığa yakalanması (Tıp)
BREAKUP : English Turkish
n. bozulma, dağılma, parçalanma, ayrılma, çöküş
BREAKWATER : English Turkish
n. dalgakıran
BREAM : English Turkish
v. karina yakmak (gemi)
BREAM : English Turkish
n. çapak, bir tür balık
BREAST : English Turkish
n. göğüs, meme, yürek
BREAST : English Turkish
v. göğüs germek, göğüslemek
BREAST CANCER : English Turkish
meme kanseri, göğüs kanseri, kadın göğsünde ortaya çıkan kötücül tümör
BREAST ENLARGEMENT : English Turkish
göğüs büyütme, göğüs ölçülerini büyütmek için yapılan estetik ameliyat
BREAST FEEDING : English Turkish
n. emzirme
BREAST IMPLANT : English Turkish
n. göğüs implantı, göğsün yerinden çıkarılması ameliyatından sonra veya göğüs ölçülerini büyütmek amacıyla ameliyatla yerleştirilen tuz solüsyonu ya da silikon jel ile doldurulmuş yapay kese
BREAST MILK : English Turkish
anne sütü, bir kadının çocuğunu beslemek için göğüsleriyle ürettiği süt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani