English
DROP SCENE : English Turkish
son perde, final
DROP SEAT : English Turkish
n. açılır kapanır koltuk
DROP SHIPMENT : English Turkish
imalatçının perakendeciye doğrudan mal sevk etmesi
DROP SHUTTER : English Turkish
n. indirme panjuru, indirme kepengi
DROP SMB. A LINE : English Turkish
v. iki satır yazmak, kısa mektup yazmak
DROP SMOKING : English Turkish
v. sigarayı bırakmak, artık sigara içmemek
DROP SOMETHING LIKE A HOT POTATO : English Turkish
v. bir şeyden ışık hızıyla kurtulmak, bir şeyi çabucak başından defetmek; çok dikkatli olmak, aşırı dikkatli olmak
DROP TANK : English Turkish
içindeki kullanıldıktan sonra atılması gereken konteynır
DROP THE CURTAIN : English Turkish
perdeyi indirmek, bir gösterinin (oyun müzikal vs) sonunda perdeyi aşağı indirmek; bir şeyi sonlandırmak, bitirmek, sona erdirmek
DROP THE REINS : English Turkish
vazgeçmek
DROP THE SUBJECT : English Turkish
konuyu kapatmak, konuyu değiştirmek, tartışma konusunu değiştirmek, belli bir konuda konuşmayı sonlandırmak
DROP VOLTAGE : English Turkish
n. kesme voltajı
DROP ZONE : English Turkish
atlama bölgesi, atlama sahası, iniş bölgesi, paraşütçülerin iniş yaptığı alan
DROP-DOWN : English Turkish
n. açılan menü, açılır liste, (Bilgisayar) ana menüye tıklandığında aşağı doğru bir şekilde seçeneklerin listelendiği menü türü
DROP-DOWN : English Turkish
adj. seçeneklerin listelemek için aşağı doğru açılan (Bilgisayar menülerinde)
DROP-DOWN LIST : English Turkish
n. açılan menü, açılır liste, (Bilgisayar) ana menüye tıklandığında aşağı doğru bir şekilde seçeneklerin listelendiği menü türü
DROP-SHIP : English Turkish
v. imalatçıdan doğrudan perakendeciye veya tüketiciye satış yapmak, imalatçıdan doğrudan perakendeciye veya tüketiciye mal sevk etmek
DROPDEAD : English Turkish
adj. göz alıcı, göz kamaştırıcı, muhteşem
DROPDOWN : English Turkish
n. açılan menü, açılır liste, (Bilgisayar) ana menüye tıklandığında aşağı doğru bir şekilde seçeneklerin listelendiği menü türü
DROPDOWN LIST : English Turkish
açılan menü, açılır liste, (Bilgisayar) ana menüye tıklandığında aşağı doğru bir şekilde seçeneklerin listelendiği menü türü
DROPHEAD : English Turkish
n. açılır kapanır düzen, üstü açık araba, kabriyole
DROPHEAD COUPE : English Turkish
n. kabriyole, üstü açılabilen spor araba
DROPKICK : English Turkish
n. sektirerek vurma, top yere düşürülerek tam sekeceği sırada yapılan vuruş (Amerikan Futbolu); iğrenç kimse, aşağılık kimse, tiksindirici kimse (Argo)
DROPLET : English Turkish
n. damlacık
DROPLIGHT : English Turkish
n. asma lamba, bir çalışma alanının üzerinden sarkan ve esnek bir kablosu olan elektrikli lamba
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani