Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EMACIATION : English Turkish

n. aşırı zayıflık, zayıflama, iğne ipliğe dönme (Argo)

EMACS : English Turkish

n. Emacs, (Bilgisayar) genellikle UNIX sistemlerinde kullanılan ekran ve metin düzenleyicisi (Free Software Foundation tarafından üretilmiş olan)

EMAIL : English Turkish

v. e-posta atmak, e-posta göndermek, e-posta aracılığıyla iletişim kurmak (Bilgisayar)

EMAIL : English Turkish

n. "electronic mail (elektronik posta)", elektronik posta, internet üzerinden iletişim kurma yöntemi (e-mail olarak da yazılır)

EMAIL MESSAGE : English Turkish

Eposta İletisi, elektronik eposta iletisi, EMSG, İnternet aracılığı ile teslim edilen bilgisayarda işlenmiş mektup

EMAIL PAYMENT NETWORK : English Turkish

n. e-posta ödeme ağı, internet üzerinden ödeme yapmak için kullanılan elektronik sistem

EMANATE : English Turkish

v. sızmak, çıkmak, yayılmak, doğmak

EMANATION : English Turkish

n. ortaya çıkma, sızıntı, çıkan şey, fışkırma, radyoaktif gaz

EMANATIVE : English Turkish

adj. akıcı, fışkırıcı, sızıcı; ortaya çıkmayla ilgili, emanasyon ile ilgili

EMANCIPATE : English Turkish

v. özgürlüğüne kavuşturmak, serbest bırakmak, azat etmek, soyutlamak

EMANCIPATED : English Turkish

adj. azat edilmiş, eşitlik taraftarı

EMANCIPATED MINOR : English Turkish

n. özgür ergin, serbest genç, anne babası veya yasal vasisinin kontrolü veya otoritesi altında olmayan 14 ila 18 yaş arasında ergin genç

EMANCIPATION : English Turkish

n. azat etme, serbest bırakma, eşit haklar verme

EMANCIPATION OF MINORS : English Turkish

n. gençlerin serbestleşmesi, (Hukuk) bir kimsenin artık bir yetişkin olarak kabul edildiği (ancak halen yetişkinlik sınırında sayıldığı) ve bununla ilgili özel vatandaşlık haklarını kazandığı yasal sistem

EMANCIPATION PROCLAMATION : English Turkish

Özgürlük Bildirgesi,1863'te tüm güney kölelerini serbest bırakan ABD Cumhurbaşkanı Abraham Lincoln tarafından verilen emir (1865'deki İç Savaş sona erene kadar yürürlüğe girmemiştir)

EMANCIPATIONIST : English Turkish

n. kölelik karşıtı kimse, eşitlikçi kimse

EMANCIPATIVE : English Turkish

adj. özgürleştiren, özgürleştirmeye meyilli, serbest bırakmaya eğilimli

EMANCIPATOR : English Turkish

n. özgürleştiren, özgürleştirici, özgürleştiren kimse, serbest bırakan kimse, azat eden kimse

EMANCIPATORY : English Turkish

adj. özgür bırakan, azat eden, serbest bırakan

EMANCIPIST : English Turkish

n. özgür mahkûm, serbest mahkûm

EMANUEL : English Turkish

n. Emanuel, erkek ismi; soyadı

EMANUEL LIBMAN : English Turkish

n. Emanuel Libman, (
1946) dahiliye alanında uzaman olan ABD'li hekim

EMANUEL SWEDENBORG : English Turkish

n. Emanuel Swedenborg, (
1773) İsveç bilim adamı ve teolog

EMASCULATE : English Turkish

v. hadım etmek, iğdiş etmek, hafifletmek, zayıflatmak, fakirleştirmek (dil), bozmak

EMASCULATED : English Turkish

adj. iğdiş edilmiş, testisleri çıkarılmış, emasküle (erkek hayvanlarda)